12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/18794 Karar No: 2010/30898 Karar Tarihi: 21.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/18794 Esas 2010/30898 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/18794 E. , 2010/30898 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2010 NUMARASI : 2010/143-2010/343
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Borçlu "nun temyiz itirazları yerinde bulunmadığından REDDİNE; 2) Diğer borçlu B.Ö. "ün temyiz itirazının incelenmesinde: Alacaklı vekili tarafından başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı, borçlular vekilinin, asıl borçlu hakkındaki takibin sonucu alınmaksızın, hem krediyi kullanan asıl borçlu şirket hem de kefil hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağından bahisle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, rehin üçüncü kişi tarafından verilmiş veya rehin konusu taşınırın mülkiyetinin sonradan üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan, takibin asıl borçlu ile birlikte üçüncü kişi hakkında yapılması gerekmektedir. Bu eksiklik sonradan tamamlatılamayacağı gibi kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gereken hususlardandır. Somut olayda, krediyi kullanan asıl borçlunun ve rehinli araç malikinin borçlu şirket olduğu görülmektedir. Rehinli araç ile ilgisi bulunmayan, kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer alan şikayetçi B. Ö. hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması usulsüzdür. O halde, mahkemece, borçlu yönünden şikayetin kabulü ile adı geçen yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile isteminin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.