16. Hukuk Dairesi 2013/4061 E. , 2013/4366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Güzelsu Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 24, 49 ve 50 parsel 11.507,56, 21.914.66 ve 24.072.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar murisi olan ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ... ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğinin yaklaşık yirmi yıl olduğu ve davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar 1964 tarihinde yapılan Toprak Komisyonu çalışmalarında tevziin 213 ve 214 numaralı parselleri olarak tablendikatifte ve tevzii haritasında tapulu olduğu belirtilmek suretiyle 213 parsel Sabri Koç, 214 numaralı parsel ise Ali ve ... adına gösterilmiştir. Keşifte hazır bulunan fen bilirkişisinin 08.02.2011 tarihli ek raporunda belirtmelik dayanağı olan 11.02.1957 tarih 902 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı belirtilmesine rağmen tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmemiş, revizyon durumu da araştırılmamıştır. Tapu kaydında davacı ... pay sahibi olduğu halde tapu kaydı malikleri arasında harici satış ve taksim olup olmadığı araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle belirtmelik dayanağı olan 11.02.1957 tarih 902 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, belirtmelik bilirkişileri ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında belirtmelik dayanağını oluşturan tapu kaydı okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif icrası
sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiden uygulanan kaydın kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor alınmalıdır. Tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığının belirlenmesi halinde, davacı ile davaya konu taşınmazların önceki malikleri arasında harici satış ya da taksim ile irsi ilişkinin olup olmadığı belirlenmeli bu hususta önceki keşifte dinlenilen tanıkların beyanlarına da başvurulmalı, çelişki olması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır. Tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı ya da kapsamı dışında kalan bölümlerinin olduğunun belirlenmesi halinde tarafların zilyetlik tanıkları da dinlenmek suretiyle zilyetlik koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği ile davacı tarafın ne zamandan beri zilyet olduğu kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.