Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3393
Karar No: 2012/11168

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3393 Esas 2012/11168 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3393 E.  ,  2012/11168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 114 ada 29 parsel (9962 m²) orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacının 07/02/2008 tarihinde kadastro mahkemesinde taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla açtığı davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosya sulh hukuk mahkemesine aktarılmıştır. Sulh hukuk mahkemesince davanın kabulüne, 114 ada 29 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 12/10/2006 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; orman ve tarım uzmanı bilirkişiler, raporlarında; taşınmazın % 3 - 5 eğimli, 1953 tarihli hava fotoğrafı ve 1957 tarihli memleket haritasında açık alanda işaretli, üzerinde 15 - 20 adet 60 - 80 yaşlarında palamut meşesi bulunan ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu; arazideki taş ve toprak yapısının tarımı zorlaştırdığını, 10 - 15 yıldır üzerinde tarım yapılmadığını, palamut meşeleri eskiden boya sanayiinde kullanılarak ve hayvan otlatılarak tasarruf edildiğini açıklamışlardır.
    Yerel bilirkişiler, davacının tutunduğu T.sani 1291 tarih ve 8 numaralı, 10 dönüm tarla niteliğinde, sınırları ..., ..., ...ı ve Tarik olan tapu kaydının taşınmaza uyduğunu bildirmişlerse de mahkemece tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileriyle getirtilip yöntemince uygulanmamış, kadastro sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görüp görmediği araştırılmamış, bunun yanısıra eski tarihli resmî belgelerde taşınmazın bulunduğu alanda geniş yapraklı ağaç rumuzu olduğu halde, uzman bilirkişilere bu sembolün hangi tarım ya da orman bitkisini ifade ettiği açıklattırılmamıştır.
    10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi; "Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır ve bu durum ekip tarafından iki ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir. Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde, kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür.
    Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilân edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur." şeklinde iken 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı Yasa ile sözü edilen üçüncü fıkra değiştirilmiş ve aynı maddeye 4, 5 ve 6 ncı fıkralar eklenmiştir. Bu değişiklikte 3. fıkra "Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı
    Orman Yasasına göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren 7 gün içinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar resen devam ettirilir." şeklini almış,
    Eklenen 5. fıkra ise "Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırılma ve tesbitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır" şeklindedir.
    Yine, 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; "Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" cümlesi eklenmek suretiyle 6831 sayılı Yasa hükümleri 3402 sayılı Yasa hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir.
    Yukarıda belirtilen yasaların getirdiği bu yeni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesi hükmünde "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde, özel yasaları hükümlerine tabi olduğu"nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel yasa olan 6831 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K."nun 08.06.2005 gün 2005/20-327-377 sayılı ve 28.06.2006 gün 2006/20-467-494 sayılı kararlarında da aynen benimsendiği anlaşılmaktadır.
    O halde; mahkemece, yeniden yapılacak keşifte, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, yapraklı ağaç rumuzunun hangi tarım ya da orman bitkisini temsil ettiği bilirkişilere açıklattırılmalı, davacının tutunduğu tapu kaydı ilk geldisinden itibaren tüm gittileri ile yerel tapu idaresi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden getirtilip uygulanmalı, revizyonları araştırılmalı, çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı belirlenmeli, sınırlar fen bilirkişi raporunda gösterilerek keşfi izleme imkanı verilmeli, değişir sınırlar sözkonusu olduğundan ve eylemli olarak da doğuda devlet ormanı niteliğindeki 114 ada 30, 31 ve 1 parsel sayılı taşınmazlar bulunduğundan, 3402 sayılı Yasanın 20/c maddesine göre tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı belirlenmeli, tapu uymuyorsa zilyedliğe dayalı olarak bu davanın açılamayacağı; tapu kaydı taşınmaza uymakla birlikte kayıt miktar fazlası varsa bu kesimin zilyedlikle kazanılamayacağı, yine tapu kaydı uymuyorsa halen palamutluk niteliğinde olan taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 1/h maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceği düşünülmeli, böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi