(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3662 E. , 2012/11164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/04/2012 tarih ve 2010/1142 - 4737 sayılı bozma kararında özetle " Burhan köyünde itiraza konu olan dava dilekçesine ekli krokide 3 numara ile gösterilen ve sonradan 320 ada 9 parsel numarası verilerek tutanak düzenlenen taşınmazın (a) bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği kalan bölümler hakkında hüküm kurulmadığı, Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verildiği, bunlar yasal hasım olduğundan husumetten red kararı verilemeyeceği ve tutanakların malik haneleri açık bulunduğundan orman sayılmayan bölümler hakkında da sicil oluşturulması gerektiği" açıklanmıştır.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne a (2497 m2) ve Ab ( 2211 m2) işaretli taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına; b (4323 m2) ile işaretli taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine ve orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Bozma kararına uyulmakla birlikte, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece, çekişmeli 320 ada 9 parselin (b) bölümünün davalı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiştir. Ancak , bozma kararı üzerine yeniden keşif yapılmaksızın, bozma öncesinde rapor hazırlayan bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle karar verilmiştir. Oysa, bozma kararı öncesinde de (b) bölümünün dava konusu olmadığı düşünülerek bu bölüm hakkında inceleme yapılmamıştır. Dolayısıyla hükme esas alınan uzman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında, kısmen yeşil alanda kaldığı anlaşılan (b) işaretli bölümdeki yeşil rengin hangi bitkiyi ifade ettiği konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılmış bir açıklama bulunmamaktadır.
3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte, orman olmadığı konusunda "Olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinin görevinin (yetkisi) başlayacağı , dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazların tespit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak
suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle, kadastro hakimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, dava konusu taşınmazın tümü incelenerek, orman sayılmayan bölümler üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiğinin, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenerek karar verilmesi gerekmektedir.
O halde; mahkemece, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve orjinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp , hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, eylemli durumu keşif sırasında zapta geçirilerek fotoğrafları da dosyaya konulmalı, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesine göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, orman olmadığı anlaşıldığı takdirde, yerel bilirkişilerden ve taraf tanıklarından öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri zilyed edildiği, ekonomik amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, bu konuda tespit bilirkişilerinin de bilgisine başvurulmalı, ziraat uzmanından bu konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak taşınmazın zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı konusunda toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 320 ada 9 parselin (b) bölümüne yönelik olarak BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 03.10.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.