(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3419 E. , 2012/11163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 213 ve 287 parsel sayılı sırasıyla 130358 m2 ve 20068 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, mera ve ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmişlerdir. Davacı, taşınmazların bir bülümünün kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmış; ... ise, köy hayvanlarının otlak ve sulak yeri olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 101 ada 287 parselin 04.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda (B) işaretli (7698 m2) bölümü ile 101 ada 213 parselin (A) işaretli (24.954 m2) bölümünün susuz çayır niteliği ile davacı adına, kalan kesimlerinin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların bir bölümünün tarım arazisi olduğu ve davalı yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; dosyada bulunan pafta örneğinden çekişmeli taşınmazların batı sınırında 101 ada 2 parsel sayılı, mahkemenin 2008/14 sayılı dosyasında davaya konu olması nedeniyle kesinleşmeyen orman parseli bulunduğu halde mahkemece orman araştırması yapılmamış, sözü edilen dava dosyası getirtilmeden ve taşınmazın orman ile ilişkisi belirlenmeden karar verilmiştir.
O halde; mahkemece, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, sınırdaki orman parselinin dava konusu edildiği mahkemenin 2008/14 sayılı dava
dosyası getirtilip incelenmeli, taşınmazların dava konusu edilen bölümlerinin orman sayılan yer olup olmadığı belirlenmeli, orman olmadığı anlaşıldığı takdirde, komşu köylerden belirlenecek yerel bilirkişilerden ve taraf tanıklarından öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı, kadim mera niteliğinde olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, bu konuda tespit bilirkişilerinin de bilgisine başvurulmalı, ziraat uzmanından bu konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak taşınmazların zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı konusunda toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir
Böylesine bir inceleme yapılmadan eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03.10.2012 günü oybirliğiyle karar verildi