
Esas No: 2013/4222
Karar No: 2013/4275
Karar Tarihi: 24.04.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/4222 Esas 2013/4275 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yukarı Aktepe Köyü çalışma alanında bulunan 3806,62 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tespit harici bırakılmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacının babasının zilyetliğinde iken ölümüyle davacıya kaldığı ve davacının babasının terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup tüm mirasçıların davada davacı olarak yer alması gerektiğinden dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları taşınmazın davacının babasından kaldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece taşınmazın davacıya babasından intikal şekli sorulmamıştır. Davacının babasının ölü olduğu anlaşıldığına göre, murisin terekesi TMK"nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, herbirinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK"nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerekir. Davacı dava dilekçesinde, sadece kendi adına tescil isteğinde bulunmuştur. Bu nedenle terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmamaktadır. Öyle ise, yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, murisinden gelen taşınmazın mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşılıp paylaşılmadığının, paylaşım, satış, bağış yoluyla davacıya geçip geçmediğinin araştırılması, şayet, murisin terekesi mirasçıları arasında ve tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulmamış, taşınmaz paylaşım, satış veya bağış yoluyla davacıya intikal etmemiş ise, davacının terekeye dahil taşınmaz için tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve ehliyeti bulunmadığından ve tek başına kendi adına tescil isteğinde bulunduğundan, TMK"nun 702. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Taşınmaz paylaşım, satış veya bağış yoluyla davacıya intikal etmiş ise, davada yasal hasım olan taşınmazın bulunduğu idari birim (Köy Tüzel Kişiliği veya Belediye) davaya dahil edilerek, TMK"nun 713. maddesinde düzenlenen yasal ilanlar yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.