Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16245
Karar No: 2019/11789
Karar Tarihi: 26.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/16245 Esas 2019/11789 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, vakfın yönetim kurulu kararı ile bağlanan emekli aylığının emsallerinden düşük olduğunu ve Vakıf Yönetim Kurulunun \"asgari emekli maaşı\" uygulamasından vazgeçilmesi kararının kendisi hakkında uygulanamayacağını iddia ederek eksik ödenen maaşının ferileri ile birlikte tahsilini istemiştir. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir. Ancak dosya, vakıf üyeliğinden kaynaklanan bir dava olduğundan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi kesin olarak yetkili olması gerektiği halde karar verme hatası yapılmıştır. Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince dava dosyası incelenmiş ve yapılan başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kanun maddelerine gelince, yetki konusunda kesin yetki kuralının olmadığı davalarda davalı süresi içinde uygun yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK Madde 19/4). Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ise hakimin, açılan davayı nitelemesi ve doğru hukuk kurallarını uygulaması gerekmektedir. Vakılık davalarda yetkili mahkeme belirlerken özel h
8. Hukuk Dairesi         2018/16245 E.  ,  2019/11789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Vakıf Yönetim Kurulu Kararının Geçersiz Olduğunun Tespiti İle Alacak
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını duruşma istemli olarak temyiz etmesi üzerine, davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddine karar verilerek Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava ve ıslah dilekçelerinde, vakıftan ayrılan davacıya, davalı vakfın yönetim kurulu kararı ile bağlanan emekli aylığının emsallerinden düşük olduğu gerekçesi ile Vakıf Yönetim Kurulunun 12/09/2012 tarihinde yaptığı 7. toplantısında "asgari emekli maaşı" uygulamasından vazgeçilmesi kararının davacı hakkında uygulanamayacağının tespiti ile eksik ödenen maaşının fer"ileri ile birlikte tahsilini istemiş; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın reddine dair ilk derece mahkemesince verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
    04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk hukukunu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
    Dava, vakıf üyelik ilişkisinden kaynaklanan emekli maaşı miktarının belirlenmesine dair vakıf yönetim kurulu kararının davacı yönünden uygulanamayacağının tespiti ile eksik ödenen miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Vakıflarla ilgili açılan davalarda yetkili mahkeme belirlenirken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda iki ayrı düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
    Kesin yetki kuralının öngörüldüğü 14/2.maddede, özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, mevcut bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu bu özel ve sınırlı hal dışında kesin yetki kuralının mevcut olmadığı, maddede düzenlenen yetkinin, kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan Mahkemece yargılamanın her safhasında re"sen dikkate alınması gerekmektedir.
    Kesin yetki kuralı dışındaki genel yetkili mahkeme ise, 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 9.maddesini karşılayan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiş buna göre; yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca aynı Kanunun 19/4. maddesine göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim doğrudan (re"sen) yetkisizlik kararı veremez.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu hükme bağlanmıştır.
    Dava konusu vakıf, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun "tanımlar" başlıklı 3.maddesi gereği MÜLGA 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden sonra kurulmuş yeni vakıf"tır. TMK"nin 106. maddesi gereği vakıf senedinde vakfın yerleşim yerinin gösterilmesinin zorunlu olduğu, dosyada bulunan vakıf senedinin 3. maddesine göre vakfın merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olduğu anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi gereği yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartı olup, dava şartlarının 115.madde gereği yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir. Yine aynı Kanunun 19. maddesi gereği yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemece, vakfın merkezi olan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin vakıf üyeliğinden kaynaklanan davada kesin yetkili olması sebebi ile yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilip hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (4.) Hukuk Dairesinin 19.09.2018 tarihli ve 2017/1634 Esas, 2018/1022 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK"nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (4.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise ilk derece mahkemesi İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi