5. Ceza Dairesi 2014/10161 E. , 2019/11961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Sanıklar ...,...,...,...,...,...,...,Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan CMK"nın 135. maddesi uyarınca yapılan iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması sırasında elde edilen telefon görüşme kayıtlarını içeren iletişimin tespiti tutanaklarının, TCK"nın 220/1. maddesi kapsamındaki suçtan kamu davası açılmaması ve tefecilik suçunun dinleme kararlarının alındığı tarihlerde katalog suçlar arasında bulunmaması karşısında, yasak delil niteliğinde olduğu nazara alınıp, dosyada mevcut diğer deliller değerlendirilerek ve katılan ... vekilinin temyiz isteminin beraat hükümlerine, sanıklar Nejdet ve Halis müdafilerin temyiz istemlerinin ise müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklardan ...,...ve ... haklarında kurulan beraat hükümleri bakımından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almış ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş olması karşısında; ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı" hususu nazara alınarak, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve haklarında beraat kararı verilen sanıklar ...,... ve... lehine tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında adı geçen sanıklar hakkındaki vekalet ücreti takdirine ilişkin kısımların “Kendilerini aynı vekille temsil ettiren sanıkla...,..ve ... için tek vekalet ücreti olmak üzere karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.640,00 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak payları oranında adı geçen sanıklara verilmesine," şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle diğer sanıklar ..., ...ve ...haklarında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin DOĞRUDAN ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, faizle son ödünç para verme eyleminin mağdur ..."in beyanlarına göre 2006 yılının Ekim ayı olduğu, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak 01/10/2006 olarak kabul edilmesi gerektiği ve suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın inkâra yönelik savunmaları karşısında, dava konusu olaya ilişkin maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın,
icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçlularının sanıktan faiz karşılığında ödünç para alıp almadıkları hususunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmasından ve faiz karşılığında borç para verip vermediği hususunda detaylı ve gizli kolluk araştırması yaptırılmasından sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 24/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.