8. Ceza Dairesi 2018/7687 E. , 2019/2254 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2018/53284
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, anılan Kanun"un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 Türk Lirası adli, para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2011 tarihli ve 2010/693 esas, 2011/418 sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 5237 sayılı Kanun’un 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair anılan Mahkemenin 22/01/2018 tarihli ve 2017/287 esas, 2018/36 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
1- Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2011 tarihli ve 2010/693 esas, 2011/418 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
Kayden 17.05.1992 doğumlu olup, atılı suçun işlendiği 21.03.2010 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 5271 sayılı Kanun"un 231/8 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde 3 yıl denetim süresine tâbi tutulacağı gözetilmeden, 5 yıl denetim süresi belirlenmesinde;
2- Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2018 tarihli ve 2017/287 esas, 2018/36 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
a-) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde yer alan, “denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2011 tarihli ve 2010/693 esas, 2011/418 sayılı kararının itiraz edilmeksizin 31.05.2011 tarihinde kesinleştiği, deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, bununla birlikte deneme süresinde işlendiği iddia olunan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.01.2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/4 sayılı kararında belirtilen yeni suçun ise 11.05.2015 tarihinde işlendiği göz önüne alındığında, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği bir suç bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde;
b-) Kayden 17.05.1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 21.03.2010 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin fazla ceza tayininde;
c-) Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.06.2018 gün ve 2018-6995 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2018 gün ve KYB/2018-53284 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kayden 17.05.1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 21.03.2010 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı Kanun"un 231/8 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde 3 yıl denetim süresine tâbi tutulacağı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinin 31.05.2011 olduğu ve hükmün açıklanmasına neden olan uyuşturucu madde kullanma suçunun denetim süresi sona erdikten sonra 11.05.2015 tarihinde işlendiği ve bu nedenle CMK.nun 231/11. madde ve fıkrasında belirtilen koşulların oluşmadığının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2018 tarih ve 2014/12-783 esas 2018/46 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi halinde olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceğinden Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2011 tarih ve 2010/693 esas, 2011/418 karar sayılı hükmünün CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün denetim süresine ilişkin 6. no.lu bölümünün “5271 sayılı CMK.nun 231/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun 3 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına” şeklinde düzeltilmesine,
2- Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2018 tarih ve 2017/287 esas, 2018/36 karar sayılı kararıyla hükmolunan cezanın CMK.nun 309/4-d maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Cezanın kaldırılmış olması nedeniyle kanun yararına bozma isteminin 2-b-c no.lu bölümleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.