Esas No: 2018/4916
Karar No: 2021/2184
Karar Tarihi: 21.04.2021
Danıştay 7. Daire 2018/4916 Esas 2021/2184 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4916
Karar No : 2021/2184
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Deniz İşleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının acenteliğini yaptığı gemilerle ilgili verdiği özet beyanlarına göre eksik çıkan motorin ve fuel oil nedeniyle, Mersin Akaryakıt Gümrük Müdürlüğünce davalı idareye gönderilen yazı ve ekli tutanağa istinaden 2013 yılının Haziran, Temmuz ile 2014 yılının Ocak, Şubat ve Mart dönemlerine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesi kapsamında vergi sorumlusu olduğundan bahisle davacı adına re’sen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, olayda, davacının acentası olduğu gemi için verdiği özet beyana göre tespit edilen eşyaların eksikliğinin izahının verilen süre içinde hukuken geçerli ve onaylı belgelerle kanıtlanamadığı, dolayısıyla eksik çıkan eşya nedeniyle davacı adına tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 237. maddesini açıklamak suretiyle, anılan maddede açıkça özet beyan muhteviyatı eşyaya ilişkin eksikliğin sebebinin verilen süre içerisinde izah edilememesi halinde, Gümrük Müdürlüğünce, hesaplanacak gümrük vergisi kadar para cezası alınacağı hükmüne yer verildiği, dolayısıyla idarece yapılan inceleme sonucu noksan çıkan, başka bir ifade ile ithal edilmeyen eşyadan ithalde alınan vergilerin istenilmesinin hukuken mümkün olmadığı, ayrıca eşyanın kaçak olarak yurda sokulduğuna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmemesi karşısında davacı adına tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mersin Akaryakıt Gümrük Müdürlüğünün yazısı ve ekli tutanağa istinaden tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü ve Yedinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na, 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının acenteliğini yaptığı gemilerle ilgili verdiği özet beyanlarına göre eksik olduğu tespit edilen motorin ve fuel oil cinsi eşya nedeniyle, Mersin Akaryakıt Gümrük Müdürlüğünce davalı idareye gönderilen yazı ve ekli tutanağa istinaden 2013 yılının Haziran, Temmuz ile 2014 yılının Ocak, Şubat ve Mart dönemlerine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesi kapsamında vergi sorumlusu sıfatıyla davacı adına re’sen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tarh ve tahakkuk usulünü düzenleyen ikinci kısmında yer alan re'sen vergi tarhı başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında; "Re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen takdir olunmuş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türk vergi sisteminde asıl olan verginin, mükellef tarafından belli dönemlerde beyan edilen matrah üzerinden hesaplanmasıdır. Mükellef beyanının doğru yapılmadığı, eksik yapıldığı veya süresi içerisinde yapılmadığı hallerde ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununda öngörülen tarh yöntemleri kullanılmak suretiyle noksan ödenen veya hiç ödenmeyen vergi vergi idaresince tamamlatılır. Bu tarh yöntemlerinden biri de re'sen vergi tarhı yöntemidir.
Re'sen vergi tarhını, vergi alacağının yetkililerce re'sen takdir olunan matrah veya matrah farkı üzerinden vergi nispeti uygulanmak suretiyle hesaplanması olarak tanımlamak mümkündür. Vergi İdaresince re'sen vergi tarh olunabilmesi için, öncelikle, re'sen takdir olunmuş bir matrah veya matrah farkının varlığı gereklidir. Başka bir anlatımla, vergi idaresince re'sen yapılan vergi tarhının hukuken geçerli olabilmesi için, tarhiyatın, 213 sayılı Kanun'un 74. maddesi uyarınca matrah takdiri yapmakla görevli bulunan takdir komisyonunca takdir olunan ya da 135. maddesi uyarınca vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, takdir komisyonunca takdir olunan veya vergi inceleme raporuyla belirlenmiş bir matrah ya da matrah farkına dayanmaksızın, sırf gümrük idaresince gönderilen yazıya istinaden düzenlenen tutanağa dayanarak yapılan re'sen tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından, yukarıda değinilen gerekçeyle işlemi iptal eden istinaf dairesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 35/A maddesi Özet Beyan ve Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine Girmesi başlıklı olup, "Türkiye Gümrük Bölgesinin kara suları veya hava sahasından gümrük bölgesi içinde durmaksızın geçen taşıt araçları ile taşınan eşya hariç olmak üzere, Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşya için özet beyan verilir." şeklinde olup, Gümrük Yönetmeliği'nin 60. maddesi de uygulama hükümlerini düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 237. maddesinde "35/A ila 35/C madde hükümlerine göre verilen özet beyan veya özet beyan olarak kullanılan ticari veya resmi belgelerdeki kayıtlı miktara göre noksan çıkan kapların mahrecinden yüklenmemiş veya yanlışlıkla başka yere çıkartılmış veya kaza ve avarya sonucunda yok olmuş veya çalınmış bulunduğu gümrük idaresince belirlenecek süre içinde kanıtlanamadığı takdirde, bu noksan kaplara ait eşyadan tarife pozisyonuna veya tarife pozisyonu tespit edilemiyor ise cinsine ve türüne göre tarifede dahil olduğu faslın en yüksek vergiye tabi pozisyonuna göre hesaplanacak gümrük vergileri kadar para cezası alınır." emredici hükümleri ile düzenleme yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının vermiş olduğu özet beyan ile gümrük yetkililerince yerinde yapılan tespitle belirlenen miktar arasında eksikliğin bulunduğu ve bu hususun taraflar arasında tartışma konusu olmadığı, Kanun'un 237. maddesinde belirtildiği üzere mevcut noksanlığın belirtilen sürede izah edilemediği konusunda da tereddüt bulunmadığı anlaşılmaktadır. Verilen özet beyan miktarı ile tespit edilen eşya miktarının aynı olması gerektiği hususu da tabi olmakla, davacı tarafından farkın izahına yönelik bir açıklama getirilmediği, diğer bir deyişle eksikliğin sebebinin "mahrecinden yüklenmemiş veya yanlışlıkla başka yere çıkartılmış veya kaza ve avarya sonucunda yok olmuş veya çalınmış bulunduğu" yönünde geçerli sebep ileri sürülüp delillendirilmemiş olduğu anlaşılmakta, bu durumda Kanun hükmü gereği eşyanın tarifede yer alan pozisyonuna göre hesaplanacak vergi ve idari para cezasına yönelik tesis edilen işlemde de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Olayda, özel tüketim vergisi mükellefiyeti olmayan davacının yasal zorunluluğa uymadığının tespiti ile verginin idarece tarhı söz konusu olup, İdarece tarhın düzenlendiği 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 30. maddesinde "29. ve 30. maddeler dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemiyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir. Bu takdirde vergi, 131 nci madde mucibince tanzim edilen yoklama fişine müsteniden tarh olunur." düzenlemesi ile idarece tarh tanımı sebep ve usulü belirlenmiştir.
Gümrük idaresinin yoklama tutanağına istinaden vergi dairesi tarafından belirli matrah ve oran üzerinden idarece tarhında hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabul edilerek kararın bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.