Esas No: 2021/25960
Karar No: 2022/14043
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/25960 Esas 2022/14043 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, takdir belgesini gerçeğe aykırı şekilde düzenleyip Jandarma Tabur Komutanlığı'na takdim ederek hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçunu işlemiştir. Sanık suçlamayı kabul etmemiş ve takdir belgesinin başkası tarafından imzalandığını iddia etmiştir. Ancak tanık ifadeleri ve Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda sanığın suçu işlediği kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Ayrıca, gerekçeli kararda suç tarihinin yanlış yazıldığı belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanığın, Muhiddin Yıldırım imzalı takdir belgesini gerçeğe aykırı bir şekilde düzenleyerek ve gerçek olmadığını bildiği bu belgeyi Bingöl Jandarma Tabur Komutanlığı Personel Kısım Amirliğine takdim ederek üzerine atılı hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek 03.12.2013 tarihli, 9 numaralı takdir belgesini, altında ismi bulunan J.Yzb....’ın gazinoda satranç oynarken imzaladığını beyan etmesi, tanık .... her ne kadar anılan belgeyi imzalamadığını beyan etmiş ise de Adli Tıp Kurumunun 24.12.2018 tarihli raporunda, söz konusu takdir belgesindeki "9" ve "03" rakamları ile...'a atfen atılı imzaların...'ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği kanaatinin bildirilmiş olması, tanık ...'ın belgenin yazımında bariz hatalar bulunduğu ve tanık ....’in de belgedeki imzanın...'a ait olmadığının ilk bakışta rahatlıkla fark edilebildiği yönündeki beyanları karşısında; tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasını gerektirecek nitelikte, yasal, yeterli ve şüpheden uzak, somut delil elde edilemediği gözetilerek evrensel bir hukuk kuralı olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 03.12.2013 yerine 09.12.2016 olarak gösterilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.