Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5560
Karar No: 2019/7118
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/5560 Esas 2019/7118 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Alacaklı, borçlu hakkında yapılan ilamlı takipte, 3. kişi şirketin bünyesinde işçi olarak çalıştığını ve kendilerine gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu belirtmiştir. Mahkeme davanın kabulü ile tebligatın usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 19.12.2013 olduğunun tespitine karar vermiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede ise, şikayetçinin tebligatlardan haberdar olduğu tarih belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir. Borçlu işvereni adına gönderilen maaş haciz müzekkeresi, tüzel kişi şirketi temsile yetkili kişi yada kişilerin o sırada orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden daimi çalışan imzasına yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili maddelerine aykırı olduğu belirtilerek, şikayetçinin tebligatlardan haberdar olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, tebliğ tarihinin 19.12.2013 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun tüzel kişilere tebliğe ilişkin 12. maddesi ve 13. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına D
12. Hukuk Dairesi         2019/5560 E.  ,  2019/7118 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/10/2017 tarihli ve 2016/21242 Esas - 2017/14010 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı ... tarafından borçlu ... hakkında yapılan ilamlı takipte, şikayetçi 3.kişinin icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun, şirketleri bünyesinde işçi olarak çalıştığını, dosya borcunun tahsili için kendilerine gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, tebligatlardan banka hesaplarına konulan hacizlerden sonra 19.12.2013 tarihinde haberdar olduklarından şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligatların iptaline ve tebligatlara muttali oldukları tarihin 19.12.2013 olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile tebligatın usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 19.12.2013 olduğunun tespitine karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 10.06.2015 tarih ve 2014/12463E., 2015/12816K. sayılı ilamı ile özet olarak; “…...Bu durumda mahkemece duruşma açılarak alacaklının(yazılı)delilleri toplandıktan sonra, şikayetçinin tebligatlardan haberdar olduğu tarih belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir” gerekçesi ile kararın bozulduğu, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği, yine Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 30.10.2017 tarih ve 2016/21242 E., 2017/14010 K. sayılı ilamı ile yerel mahkemenin son kararının onandığı, anılan Daire’nin bu kararı aleyhine şikayetçi tarafından karar düzeltme yoluna başvurulduğu görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun tüzel kişilere tebliğe ilişkin 12. maddesinde; "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır". Aynı Yasa"nın 13. maddesinde ise; "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükümleri yer almaktadır. Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup uygulanması gereken Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde ise "tüzel kişiler adına tebligat almaya yetkili kişiler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerde sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle görevlendirilmiş bir şahıs olması lazımdır. Bu kişilerin de bulunmaması halinde bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır" düzenlemesi bulunmaktadır.
    Somut olayda, borçlunun işvereni olan 3.kişi şirket adına gönderilen maaş haciz nüzekkeresinin 25.07.2013 tarihinde “işyerinde daimi işçisi Gülseren Zen imzasına” tebliğ edildiği, adı geçenin şirketi temsile yetkili bulunmadığı gibi, tüzel kişi şirketi temsile yetkili kişi yada kişilerin o sırada orada bulunup bulunmadıkları tespit edilmeden ve yasada belirtilen prosedüre uyulmadan doğrudan daimi çalışan imzasına yapılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.ve 13.maddelerine aykırı olup, şikayetçi üçüncü kişi tarafından da tebligatlardan haberdar olunmadığı ve dolayısıyla yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, alacaklı tarafça 3.kişi şirket temsilcisi...a idari yaptırım kararının 13.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği ileri sürülmüş olup, yerel mahkemenin 17.08.2016 tarih ve 2016/391 E, 2016/759K. sayılı kararında aynı şekilde yaptırım kararının 13.06.2013 tarihinde şikayetçi üçüncü kişiye tebliğ edildiğinin yanı sıra, ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/936 E.sayılı kararının da 27.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, her iki tebligatın da 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, dolayısıyla şikayetçi üçüncü kişinin maaş haciz müzekkerelerinden haberdar olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 19.12.2013 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin 17.08.2016 tarihli davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay 8.Hukuk Dairesince bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, şikayetçi üçüncü kişinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 30.10.2017 tarih ve 2016/21242 Esas, 2017/14010 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17.08.2016 tarih ve 2016/391 Esas-2016/759 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, 30/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi