14. Hukuk Dairesi 2018/4769 E. , 2019/4208 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... köyünde bulunan 1, 48, 148, 204, 234, 259, 265, 596, 646, 674, 714, 760, 858, 866 parsel sayılı taşınmazlar ile, .... köyde bulanan 199 ada 3, 199 ada 2381, 198 ada 52, 198 ada 41, 197 ada 13, 197 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini istemiştir.
Davalılardan ... mirasçıları ve ... vekili 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/638 Esas sayılı dosyası ile 1 ve 866 parsel sayılı taşınmazlara yönelik muhtesatın aidiyeti davası açtıklarını belirterek bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
Mahkemenin, 25.02.2014 tarihli ara kararı ile 1 ve 866 parsel sayılı taşınmazlara yönelik dava tefrik edilmiştir.
Mahkemece, ilk kararda davanın kabulüne, ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 06.02.2017 tarih 2015/7632 Esas 2017/706 Karar sayılı ilamıyla; dava dilekçesi ile gerekçeli kararın, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a doğrudan adres kayıt sistemindeki adreslerine tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun 10. maddesi hükmü uyarınca öncelikle bilinen en son adreste tebligat yapılması gerekliliğine uyulmadığı, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına ilişkin karar verilmesinin doğru olmadığı, gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kabulüne, ortaklığın satış sureti ile giderilmesine, 260 parsel sayılı taşınmazın tam hisse ... adına kaydedildiğinden bu taşınmaza ilişkin davanın dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince: dava devam ederken davalı ... 04.10.2015 tarihinde öldüğünden davacıya süre ve yetki verilerek mirasçılık belgesinin temin edilmesi ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 09.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.