Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2846
Karar No: 2022/4570
Karar Tarihi: 16.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2846 Esas 2022/4570 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/2846 E.  ,  2022/4570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46. HUKUK DAİRESİ
    DAVACILAR :

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekili ile davalılardan ... ... A.Ş. ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; murisleri ... ile davalılar arasında, imzalanan sözleşmede, murise ait ... plakalı aracın satışı ve satıştan elde edilen bedelin davalılardan ... ve ...’a borç olarak verilmesi ve bu borç karşılığında da davalıların her ay murise 750 TL ödeyeceğini, bu paranın altı ayda bir rayiçlere uyarlanacağının ve her türlü masrafının yine davalı borçlulara ait olacağının, davalı borçlular tarafından muris ... adına yeni bir ticari plaka alınacağının ve borcun bu şekilde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, murisin sağlığında davalı borçluların birkaç ay kirayı ödediklerini, sonrasında ise hiç ödeme yapmadıklarını, yine davalı borçluların sözleşme ile yükümlendikleri murise ait ticari plaka yükümlülüğünü de halihazırda yerine getirmediklerini, murislerinin vefatı sonrasında davalılara ihtar çektiklerini, davalıların taraflarına keşide edilen ihtara rağmen sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bu nedenle davalı borçlular hakkında icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlulardan ticari taksi plakası değeri kadar alacaktan şimdilik 5.000 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılardan ... ... A.Ş. ve ...; taksi plaka bedelinin davalılara 15/11/2000 tarihinde ödendiği beyan edilmesine rağmen, eldeki davanın açıldığı 16/11/2015 tarihine kadar 15 yıl geçtiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ayrıca, davanın dayanağı olan belgeyi davalı şirket ile birleşen dava dışı .... A.Ş. şirketinin kefil olarak imzaladığını, bu ilişkinin adi kefalet ilişkisi olduğunu, TBK’nın 585. maddesi gereği tüm yolların tükenmesi halinde kefil aleyhine takip yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Davalı ...; davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, zamanaşımına uğramış davaya dayanak sözleşmede herhangi bir borç bedeli bulunmadığını, sözleşmenin bu yönüyle bir alacak davasına dayanak teşkil edebilecek nitelikte olmadığını, sözleşmenin düzenlenmesinin ardından taksi plakasının ne kadar bedele satıldığı ve elde edilen bedelin ne kadarının davacıların murisi tarafından borçlulara ya da hangi borçluya verildiğine ilişkin hiçbir kayıt olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; somut olayda taraflar arasında 15/11/2000 tarihinde ... ticari plakalı taksinin satışına dair protokol gereği satışı yapılan paranın davalılardan ... ve ...'a borç olarak verildiği, bu borçlanma neticesinde her ay 750 TL'nin muris ...'e verileceği, ayrıca her ay düzenli olarak verilecek paranın altı ayda bir günün rayicine göre artırılacağının kararlaştırıldığı, davalılar tarafından bir süre ödüncün semeresine dair ifanın gerçekleştirilmediği, bu yönde davalılara ihtar keşide edildiğini, yapılan protokolde vade öngörülmediğinden ve davanın ödünç sözleşmesinden kaynaklanıp süre koşuluna yer verilmediğinden davalının zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun görüldüğü gerekçesiyle; davanın kabulü ile 1.650.000 TL plaka bedelinin 5.000 TL ‘sinin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen; 1.645.000 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile beraber davalılar ... ve ...'tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ecrimisil yönünden ise; 156.848,71 TL ecrimisil bedelinin 5.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 151.848,71 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile beraber davalılar ... ve ...'tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekili ile davalılardan ... ve ... A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davaya dayanak protokol ile davacının ödünç verdiği bedeli kendisine yeni bir taksi plakası şeklinde tahsilinin kararlaştırılmış olması karşısında ve bu ifaya yönelik vade belirtilmediğine, 2000 tarihli protokol 2012 tarihli mutakabat ile yenilendiğinden dava konusu alacak yönünden TBK'nın 146 maddesince öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin yine TBK'nın 149. maddesi uyarınca edimin ifası için davalılara gönderilen 17/02/2015 tarihli ihtarnamede belirtilen 15/03/2015 vade tarihinde işlemeye başlayacağından dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğramadığı, yine davaya dayanak protokol içeriğinde taksi plakasının satılıp bedelinin davalılardan ... ve ...'a borç olarak verildiği, borcun her türlü masrafının davalılar ... ve ... tarafından karşılanarak alınacak yeni ticari taksi plakasının verilmesinden sonra sonlanacağı şeklinde düzenleme ile davaya konu borcun davalılara müştereken verildiği ve yine davalılardan müşterek tahsil edileceği anlaşıldığından tarafların müşterek ve müteselsil sorumluklara hükmedilmesinin TBK'nın 162. maddesine aykırı olmadığı, bu itibarla davalılar ... ve ... A.Ş. vekilinin davalı şirket aleyhine dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 10.000 TL üzerinden sorumluluk yüklenmiş olmasına karşın yargılama harç ve giderlerinin tamamından diğer davalılar ile birlikte sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, buna göre davalılar vekilinin yargılama harç ve giderleri dışındaki sair istinaf istemlerinin reddi gerektiği; davacıların istinaf talepleri yönünden ise, alınan raporlar doğrultusunda kira kaybı ve rayiç taksi plakası değeri yönünden hüküm altına alınan miktarlarda bir isabetsizlik yok ise de, davalıların 17/02/2015 tarihli ihtarname ile 15/03/2015 tarihinden itibaren alacağın ifasının talep edilmesi suretiyle ihtarnamede belirtilen vadeden itibaren temerrüde düşürüldükleri, dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden temerrüt tarihinden itibaren, bakiye kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekir iken, dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davacılar ve davalılardan ... ile ... A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulü ile 1.650.000 TL plaka bedelinin 5.000 TL'sinin 15/03/2015 temerrüt tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen, 1.645.000 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile beraber davalılar ... ve ...'tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kazanç kaybı yönünden ise; 156.848,71 TL kazanç kaybı bedelinin 5.000 TL'sinin 15/03/2015 temerrüt tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 151.848,71 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile beraber davalılar ... ve ...'tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2)İlk derece mahkemesince verilen kararda davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, yine bu kararın davacılar vekili ve davalılardan ... vekilince istinaf edildiği, bu davalılarca istinaf dilekçelerinde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesini istinaf sebebi yapmadıkları, yine davalılardan ... tarafından da söz konusu ilk derece mahkemesi kararının istinaf edilmediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, bölge adliye mahkemesince davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacılar vekilinin tavzih talebinin kabulü üzerine bölge adliye mahkemesince 27/12/2021 tarihli tavzih kararı ile bu kez hükmü istinaf etmeyen ... lehine reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi, düzeltmesi de davacılar lehine oluşan usuli müktesep hak ilkesini zedeler nitelikte olup, usul ve kanuna aykırı olduğundan bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının B bendinin 6. fıkrası ile yine bölge adliye mahkemesinin 27/12/2021 tarihli tavzih kararının 3. bendinde yer alan ‘’Hükmün B bendinin 6. fıkrasının ‘’Davalılardan ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden (100.000) TL yönünden hesaplanan Av....... Üzerinden takdir edilen 13.450 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak ...’a verilmesine’’ ifadelerinin hüküm fıkrasından ve tavzih kararından çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi