Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/380
Karar No: 2021/869
Karar Tarihi: 22.04.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/380 Esas 2021/869 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/380
Karar No : 2021/869


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2016/2678, K:2019/5745 sayılı kararının, davacı tarafından yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendika tarafından, 2016 Yılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilme Kılavuzu "Yöneticilik görev süresinin hesaplanması, Tereddüt edilen hususlar-1" konulu, 28/03/2016 tarihli Genel Yazının 1. maddesinin ilk cümlesinde yer alan "6528 sayılı Kanundan önce eğitim kurumlarına yönetici olarak atanan ve halen görevine devam edenlerin, aynı ve farklı eğitim kurumlarında aynı unvanla geçen görev süreleri toplanarak hesaplanacaktır." ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2016/2678, K:2019/5745 sayılı kararıyla;
2016 Yılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilme Kılavuzu "Yöneticilik görev süresinin hesaplanması, Tereddüt edilen hususlar-1" konulu, 28/03/2016 tarihli Genel Yazının 1. maddesinin ilk cümlesinde yer alan "6528 sayılı Kanundan önce eğitim kurumlarına yönetici olarak atanan ve halen görevine devam edenlerin, aynı ve farklı eğitim kurumlarında aynı unvanla geçen görev süreleri toplanarak hesaplanacaktır." ibaresi yönünden;
Dava konusu olan Genel Yazının konusunun "2016 Yılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilme Kılavuzu" olduğu, bu Kılavuzun dayanağı olan 06/10/2015 tarih ve 29494 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmeliğin ise, 22/04/2017 tarih ve 30046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılması nedeniyle, dava konusu Genel Yazının dayanağının ve uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı,
Diğer taraftan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceğinin hüküm altına alındığı; aynı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verildiği ve 326. maddesinde; Kanun'da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." düzenlemesine yer verildiği; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esasının benimsendiği,
Bakılan uyuşmazlıkta, dava konusu Genel Yazının dayanağı olan Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, Genel Yazının dayanağının ve uygulanma kabiliyetinin bulunmamasına bağlı olarak, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmakla birlikte, yargılama giderlerinin yükleneceği tarafı belirlemek için tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesinin gerektiği,
Davanın, düzenleyici işlemin iptali istemiyle açıldığı; davacı Sendikanın, düzenleyici işleme istinaden tesis edilen herhangi bir bireysel işleme yönelik bir iptal talebinin bulunmadığı,
Buna karşılık, dava konusu Genel Yazıya dayanılarak hakkında işlem tesis edilen bir kısım personel tarafından, Genel Yazı hükmü ile birlikte bu hükme dayanılarak haklarında tesis edilen bireysel işlemlerin de iptali istemiyle Daireleri nezdinde başka davalar açıldığı,
Bu kapsamda; bir başka davacı tarafından, dava konusu Genel Yazı hükmü ile birlikte, hakkında tesis edilen bireysel işlemin iptali istemiyle Dairelerinde açılan davada verilen 31/10/2019 tarih ve E:2016/3423, K:2019/5747 sayılı kararla, ilgili hakkında tesis edilen bireysel işlemin yargısal denetimi yapılırken, bu bireysel işlemin dayanağı olan ve iptali talep edilen dava konusu Genel Yazı hükmü yönünden de hukuki inceleme ve değerlendirme yapıldığı ve Genel Yazının anılan hükmünün, üst hukuk normlarına uygun olarak düzenlediği, bu nedenle hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde bulunulduğu,
Dairelerinin yukarıda sözü edilen kararıyla, düzenleyici işlem niteliğindeki dava konusu Genel Yazı hükmünün hukuki irdelemesi yapıldığından ve getirilen düzenlemenin hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde bulunulduğundan, davacının, davada haksız çıkan taraf olarak kabulü ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği,
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30/11/2015 tarih ve E:2014/5688, K:2015/4612 sayılı kararı ile 21/03/2016 tarih ve E:2014/5858, K:2016/988 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle,
Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 375,80-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davanın açılmasına idarenin haksız yere sebebiyet verdiği, bu nedenle davalı idare lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararında bahsedilen Danıştay İkinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2016/3423, K:2019/5747 sayılı kararı, Kurulumuzun 22/04/2021 tarih ve E:2020/999, K:2021/868 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu düzenleyici işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2016/2678, K:2019/5745 sayılı kararının, temyize konu yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 22/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi