16. Hukuk Dairesi 2013/3630 E. , 2013/4122 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Üçağıl Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 207 ada 24 parsel sayılı 15619,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların miras bırakanı ölü ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin tamamı 70 pay kabul edilerek, 42 payın davacı ... adına, kalan paylar miras hisseleri oranında miras bırakan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava ve temyize konu 207 ada 24 parsel sayılı taşınmazda tarafların ortak miras bırakanı ..."ın herhangi bir zilyetliğinin olmadığının, taşınmazın terekeye dahil taşınmazlardan olmadığının ve davacı ... lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Tespit, ortak miras bırakan ... adına yapılmış olduğu halde 31.06.2006 tarihinde ölen mirasçısı ... mirasçıları davaya dahil edilmemiş, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan yerel bilirkişi... taşınmazın, davacı ... ile kardeşi ... tarafından soyismini hatırlayamadığı ... isimli kişiden satın alındığını ve davacının zilyetliğinin devam ettiğini, tespit bilirkişisi ..., taşınmazın öncesinin kendisi ve kardeşine ait iken, 1971 yılından sonraki bir tarihte davacı ... ve kardeşi ..."e sattıklarını, o tarihten beri davacının zilyetliğinin bulunduğunu, davacı tanığı ile diğer tespit bilirkişileri ise taşınmaz üzerinde davacı ..."un zilyetliğinin olduğunu ancak taşınmazın satın olma yoluyla mı yoksa miras yoluyla mı intikal ettiğini ve taşınmazın önceki zilyedini bilmediklerini beyan etmişlerdir. Ancak mahkemece, beyanlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi yoluna gidilmemiş, bir kısım mirasçıların kabule ilişkin beyanları da değerlendirilmemiştir. Taraf teşkili dava koşullarından olup, bu koşul gerçekleşmeden davanın esasına girilerek sonuçlandırılması usulen mümkün değildir. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle tespit maliki ..."ın, 31.06.2006 tarihinde ölen oğlu ..."ın davada yer almayan tüm mirasçıları davaya dahil edilerek usulen taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, davacı ... ve kardeşi ... tarafından satın mı alındığı yoksa miras payına dayalı olarak tereke adına mı zilyetliğin sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, dosyaya ibraz edilen ve nufüs kayıtlarına göre mirasçılar arasında bulunmayan ..."ın kim olduğu tespit edilerek bir kısım mirasçılarının kabule ilişkin beyanları değerlendirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 22.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.