19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/32690 Karar No: 2020/2201 Karar Tarihi: 27.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/32690 Esas 2020/2201 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, gümrük kaçakçılığı suçundan asliye ceza mahkemesinde yargılanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçunun devletin egemenlik hakkını ihlal ettiği ve vergi kaybına sebep olduğu için kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağına dikkat çekmiştir. Ancak, dava sırasında sanığın daha önce aynı suçtan ceza aldığı tespit edildiği için cezadan mahsup yapılıp yapılmayacağı tartışılmıştır. Ayrıca, sanığın hükümlülük süresi esnasında kasıtlı bir suç işleme durumu olursa cezanın çektirilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddeleri: 4733 sayılı Kanun, TCK'nin 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/32690 E. , 2020/2201 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 15/06/2011 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2012/35 (E) - 2013/594 (K) sayılı hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Anılan dosya getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanık hakkında TCK"nin 43/1. maddesi uygulanarak cezadan mahsup yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3- 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesi uyarınca hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekirken, infazı da kısıtlayacak şekilde denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi, 4-Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanığın sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.