10. Hukuk Dairesi 2015/20358 E. , 2015/21150 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile cenaze giderinin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı ... ve davalı ... ... Ltd.Şti avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
12.11.2002 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalı ... sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerden oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
Anılan maddede düzenlenmiş bulunan rücû davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücû alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza dosyaları varsa, bu dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
Davalı ... ... Ltd.Şti"ye ait tekstil ve baskı işleri yapılan işyerinde, kasar ustası olarak çalışan sigortalının, kasar makinasını bozuk zemin üzerinde götürmeye çalışırken, arka tekerinin sarsılması ile sigortalının karnına çarpması, önce ihbar edilen doktorların görev yaptıkları ... ... Hastanesine, sonrasında ... ... Eğitim hastanesine götürülmesi, orada alındığı ikinci ameliyatı sırasında 22.11.2002 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında alınan ilk kusur raporunda davalı işverenin %60, kazalının %40 kusurlu bulunduğu, hükme esas alınan ikinci kusur raporunda ise işverenin %20, ... ... Eğitim Hastanesinin %20, kazalının %20 ve ihbar olunan üç doktorun %15, %10, %5 kusurlu bulundukları belirgin olup, bu haliyle kusur raporları arasındaki çelişki giderilmemiş, doktorların sigortalıya uygun olmayan bir tedavi uygulayıp uygulamadıkları, böylece sonuçta işyerinde gerçekleşen iş kazası sonucu meydana geldiği Kurumca kabul edilen ölüm olayında, varsa doktorların ve ilgili hastanenin kusurları tümüyle ortaya konmamıştır.
Bu yönde mahkemece öncelikle yapılacak iş, zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılan ilgili ceza dosyasında, hastayı tıbben iyi değerlendirmeyerek tedavinin gecikmesine sebep oldukları gerekçesiyle doktorları kusurlu bulan, yine tedavi sırasında gerekli itinayı göstermeyen ... ... Eğitim Hastanesinin de kusurlu olduğu sonucuna varan Yüksek Sağlık Şurası ile üç doktorun uyguladığı takip ve tedavinin tıp kuralarına uygun olduğu, ancak ... ... Eğitim Hastanesinin ilk ameliyat sonrası sigortalıyı taburcu etmesinin tıp kurallarına uygun olmadığı sonucuna varan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu arasındaki çelişkiyi gidermek, bu arada davalı işveren yönünden kaza ile ölüm arasında illiyet bağının varlığını da irdelemek için Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor almak, sonrasında iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş sağlığı ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlemektir. Bu yönde, Kurum hak sahiplerinin işverene karşı açtıkları tazminat dosyasının tarafı olmadığından, o davada alınan kusur raporu, eldeki davada kesin delil niteliğinde değilse de, güçlü delil niteliğinde kabul edilmekte olduğu gözetilerek, alınacak kusur raporunda, tazminat dava dosyasının akıbeti de araştırılmalıdır.
Bozma sonrası yapılacak değerlendirmede, Kurumun, 14.7.2003 tarihinde, diğer ödemeler başlığı altında 163,25 TL"lik cenaze gideri ödediği dikkate alınmalıdır.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden , yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... ... Tic. Ltd. Şti. ve Türkiye Kamu ... Kurumu"na iadesine, 01.12.2015 günü oybirliği ile karar verildi.