BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/103 Esas 2020/363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/103
Karar No: 2020/363
Karar Tarihi: 15.09.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/103 Esas 2020/363 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/103 Esas
KARAR NO : 2020/363



DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki nedeniyle, müvekkilinin... sıra numaralı ve 03/12/2018 düzenleme tarihli faturayı tanzim edip davalıya gönderdiğini, davalı tarafından noter aracılığı ile çekilen ihtarnamede faturanın kabul edilmediğine ilişkin ifadelere yer verildiğini, müvekkilinin, davalı aleyhine İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, faturaya konu malların, dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflarda da anlaşılacağı üzere davalı tarafa teslim edildiğini beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince davacı tarafça tanzim edilen ve gönderilen faturanın iade edildiğini, davacının malların teslim edildiğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin dava dışı ...Ltd. Şti. unvanlı şirketle anlaştığını, bu şirkete gerekli ödemelerin yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını beyan ederek; davanın reddine ve davacı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, İstanbul ... İcra Dairesine müzekkere yazılarak ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takibe dayanak faturadan dolayı alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı tarafın kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalıdan 52.357,78-TL alacaklı olduğu. davalının 2018 yılına ait açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 30/06/2019 tarihine kadar kapanış tasdikinin yapılması gerekirken 21/08/2019 tarihinde yapıldığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak BA formları istenmiş ve davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davalı şirketin, dava dışı...Ltd. Şti. 'den 2018 yılı içerisinde 23 adet fatura ile KDV hariç 244.447,00TL lik alım yaptığını beyan ettiği, BA formlarında davacının takibine dayanak yaptığı faturaya yer verilmediği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay' ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz...Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K...)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2017/543 Esas ve 2019/365 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Somut olayda davacı tarafın davaya konu faturanın dayanağı olan malın veya hizmetin davalı tarafa verildiği ispat edilemediği ve davacının yemin deliline dayandığı görülerek; davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış ve davacı vekili tarafından sunulan yemin metni, davalı şirketi münferiden temsil etmeye yetkili şirket yetkilisine gönderilmiş ve şirket yetkilisi mahkeme huzurunda davacı ile aralarında bir ticari ilişki olmadığına ve faturaya konu malların davacı tarafça kendilerine teslim edilmediğine dair yemin etmiş olduğu görülmekle ispatlanamayan davanın reddine ve şartlar oluşmadığından dolayı davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 632,35-TL den düşümü ile artan 577,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 7.606,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 600,00TL tercüman ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

15/09/2020

Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.