Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/985
Karar No: 2019/3269
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/985 Esas 2019/3269 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/985 E.  ,  2019/3269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/09/2012 tarih ve 2011/544-2012/452 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı ... İnşaat Tarım ve Sanayi A.Ş. vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkillerinden istediği an paralarını geri alabilecekleri ve yüksek oranda kar verileceği, taahhüdünde bulunarak davalı şirket temsilcileri tarafından 28/02/2000 tarihinde 109.550 DM para alındığını, müvekkillerinin kısa bir süre sonra ihtiyaçları nedeniyle paralarını geri ödenmesini talep ettiklerini, ancak paranın ödenmediğini, davalıların usulsüz olarak hisse senetlerini halka arz ettiklerini ve izinsiz arıcılık faaliyetinde bulunduklarını, davacılara hisse senedi teslim edilmediğini, davacılar ile davalı şirketler arasında kanuna uygun surette kurulmuş bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davalı ... ve yönetim kurulu üyelerinin diğer davalılar ile birlikte davacıların zararından sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla verilen 109.550 DM alacağın bugünkü karşılığı olan 106.982,96 TL den şimdilik 6.500,00 TL nin ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, bu doğrultuda davacıların davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, ilgili mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım şeklinin hükümsüzlüğüne, davalıların mal varlığı üzerine alacak miktarı kadar tedbir konulmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili ; yetki itirazı,hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarıyla birlikte, davacıların davalı şirketlerde ortaklık payının bulunduğunu, davadaki ihtilafın da bu ortaklık ilişkisinden kaynaklandığını, davacının diğer davalılar ..., ... ve ... arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, bu nedenle davalılar arasında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığından, her bir davalı hakkındaki davanın tefrikine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile davalı şirketler arasında ortaklık ilişkisi bulunduğundan TTK 329 ve 405 maddeleri gereğince hisse bedellerinin davacıya iade edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine talep etmiştir.
    Mahkemece, dosyadaki mevcut delil durumuna göre, davacıların davalı şirketlere ortak olduğu dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile ve şirketlere yazılan müzekkere cevaplarından anlaşılmış ise de, ne şekilde ortak olduğu,geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığı, hisse durumu, hissesinden fazla bir ödemenin mevcut olup olmadığı hususlarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve davalı ... İnşaat Tarım ve Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı tarafın zamanaşımı def"inin dürüstlük kuralına aykırı olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Dairemizden geçen emsal dosyalardan davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu"na kendilerinin verdikleri 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılarda ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklenmiştir. Her ne kadar davalı şirketler hissedarlar arası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlarsa da, SPK"ya sunulan sözkonusu yazı ekindeki listelerin hiçbir dava dosyasına davalılar tarafından sunulmamış olması, 14.09.2000 tarihli SPK denetim raporunda aynı kişiler ve aynı yöntemlerle yurtdışında para toplandığı, bu toplanan paraların davalılar tarafından kayda alındığı, hava yoluyla paraların Türkiye"ye nakledildiği, organize şekilde hareket edildiği şeklinde tespitlere yer verilmesi, yine 09.05.1999 tarihli tutanakta Esenboğa Havalimanı Dış Hatlar Geliş kapısında yapılan kontrolde Mehmet Uzun"a ait çanta içinde TL, DM cinsi yüksek miktarda para ile altın bilezik gibi emtianın tespit edildiği, Mehmet Uzun"un imzalı ifadesinde, Kombassan şirketinin Almanya"daki temsilcisinin hisse senetlerini sattıktan sonra paraları ve altınları Türkiye"deki Kombassan şirketine götürmesi amacıyla kendisine teslim ettiğini ifade etmiş olması karşısında davalı şirketlerce ikincil kayıtlar tutulduğunun kabulü gerektiği, yine pek çok dosyaya sunulan davalı ... imzalı mektupta ortaklıktan ayrılmak isteyenlerin üç ay önce bildirmeleri halinde paralarını alabileceklerinin belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde, Kombassan Grubu şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla "Ortaklık Durum Belgesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kar payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalıların haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda bahsi geçen SPK yazıları ekindeki listeler getirtilmeden henüz bilirkişi incelemesi için hazır olmayan dosya yönünden bilirkişi ücreti yatırılmadığı, davacının tüm davalılar yönünden iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, davalı şirketlerce SPK"ya yazılan 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar ve ekindeki listeler bir bütün halinde incelenerek, bu listelere göre davacıdan tahsilat yapılıp yapılmadığı, davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda gerekirse bilirkişi raporu alınarak ortaya çıkacak sonuca göre davalıların hukuki durumları hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... İnşaat Tarım ve San. İşletmeleri A.Ş."den alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi