13. Hukuk Dairesi 2016/20500 E. , 2018/2885 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, Mercedes marka aracının belirli aralıklarla çekişten düşmesi nedeniyle davalı ... Motorlu Araçlar Ticaret ve San. A.Ş.’nin işlettiği yetkili servise götürdüğünü ve her defasında enjektörlerde sorun olduğu söylenerek enjektörlerin değiştirildiğini, değişim yapıldıktan sonra bir süre kullanılan aracın arıza yaparak kullanılamaz hale geldiğini, servis tarafından yapılan incelemede aracın motor pistonunun delindiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine arızanın hangi nedenden kaynaklandığının tespiti amacıyla... 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/85 E.sayılı dosyası ile yapılan delil tespitinde araçtaki arızanın enjektörlerin ayarsız olması nedeni ile motor pistonuna orantısız yakıt gönderilmesi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu tespite rağmen servis tarafından aracın ücretli tamir edildiğini, yapılan tamir işlemi nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu ve araç serviste kaldığı sürece kira bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, araç tamir bedeli olarak ödenen 16.161,92 TL’nin, değer kaybı olarak şimdilik 5.000,00 TL’nin, araç kira bedeli olarak 7.000,00 TL ile delil tespiti yaptırılırken ödenen 600,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 23.161,92 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Temyize konu davada, kısa kararda “davanın kabulü ile 23.161,92 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,’’ şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, gerekçeli kararda “davanın kısmen kabulü ile 23.161,92 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu durumda mahkemece, 10.4.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi kısa karar ile bağlı kalınmadan, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 396,00 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.