16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5487 Karar No: 2020/3114 Karar Tarihi: 29.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5487 Esas 2020/3114 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar Ceza Dairesi tarafından verilmiştir ve suçlama silahlı terör örgütüne üye olmadır. Sanık mahkum edilmiş ve temyiz başvurusu reddedilmiştir. Dosya incelendikten sonra, yargılama sürecindeki tüm işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının tutarlı verilere dayandığı belirlenmiştir. Ancak örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi kararı verilirken, uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9. maddesi gösterilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması kanuna aykırıdır. Bu nedenle, hüküm bu hususun düzeltilmesi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı ihtaratının hükmün fıkrasından çıkartılıp yerine eklenerek düzeltilecektir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62 ve 63 maddeleri belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/5487 E. , 2020/3114 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62 ve 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “Sanık hakkında TCK"nun 58/6 maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtaratına,” ibaresi çıkartılarak yerine "cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtaratına" eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.