2. Hukuk Dairesi 2014/15687 E. , 2014/25801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Pazar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :03.12.2013
NUMARASI :Esas no:2012/459 Karar no:2013/554
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayet, iştirak nafakaları, manevi tazminat miktarı yönünden, davalı tarafından ise; kusur belirlemesi, eksik inceleme, iştirak nafakası miktarı, koca yararına hükmedilen manevi tazminat ile kendisinin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı (koca)"nın tüm, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı kocanın eşinden habersiz başka bir ile tayin isteyerek eşi ve müşterek çocuklarını bırakıp gittiği, ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı kadının da eşini kıskanarak başka kadınla ilişkisi olduğu yönünde söylentilere sebep olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesi sonucu davacı koca yararına manevi tazminata (TMK mad. 174/2) hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4-Mahkemece velayeti anneye verilen müşterek çocuklar için ayrı ayrı tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, her bir çocuk için miktar belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde toplu miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
5-Davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat istekleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. 3. 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan tarafların diğer temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.12.2014(Salı)