Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9935
Karar No: 2020/7847
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9935 Esas 2020/7847 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya ait taşınmazı kiraladıktan sonra fiilen kullanılan alanın kira sözleşmesinde yazan 609 m² olmadığını, 351,29 m² olduğunu belirterek fazla ödediği kira bedellerinin ve kesin teminat ve depozito bedeli toplamından İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/480 Esas sayılı dosyada talep edilen 1.000 TL düşülerek bakiye olan 164.864,87 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımı defi ile derdestlik itirazında bulunarak kira sözleşmesinin süresi dolduktan sonra oturmaya devam etmesinden kaynaklı indirim talebinde bulunmadan kira bedeli ödediğini savunmuştur. Mahkeme, davacının fazla ödeme yaptığının tespit edilmesi üzerine davalının bu tutarı avans faiziyle birlikte ödemesine hükmetmiştir. Ancak faiz oranına yönelik talep kabul edilmemiştir. TTK m.8/1 ve 3095 sayılı Kanun m.2/2 gereğince ticari işlerde temerrüt faiz oranı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranıdır. Bu sebeple avans faizi uygulanması gerekmektedir. Kararda, TTK m.19/2, TTK m.8/1 ve 3095 sayılı Kanun m.2/2 kanun maddelerine yer verilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2020/9935 E.  ,  2020/7847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalıya ait taşınmazı 27/08/2009 tarihinde kiraladığını, taşınmazın kira sözleşmesinde yazdığı gibi 609 m² olmadığını, fiilen kullan ve teslim edilen alanın 351,29 m² olduğunu, İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 Esas sayılı dosyası ile fazladan ödenen kira bedelinin tespitini ve kira bedelinin m² ölçüsünde indirilmesini talep ettiğini, bu dava devam ederken 09/02/2012 tarihinde kiralanandan tahliye edildiğini, bahsi geçen 2011/480 Esas sayılı dosyada, davalarını alacak olarak ıslah ederek 1.000 TL alacağın tahsilini talep ettiklerini, ancak davalı idareye fazladan ödenen toplam kira bedelinin 158.674,16 TL olduğunu ve davalıya kira sözleşmesinin başında ödenip tahliye sonrasında iade edilmesi gereken kesin teminat ve ferilerileri toplamı 9.520,00 TL"nin kiralanan tahliye edilmesine rağmen tarafına iade edilmediğini belirterek kiralananı kullandığı 27/08/2009 ile 09/02/2012 tarihleri arasında fazla ödenen kira bedelinin tespit edilerek fazla ödenen 156.344,87 TL’nin ve 9.520,00 TL kesin teminat ve depozito bedeli toplamından İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/480 Esas sayılı davada talep edilen 1.000 TL düşülerek bakiye 164.864,87 TL"nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; zamanaşımı defi ile derdestlik itirazında bulunarak, davacının “yer görüldü belgesi” imzaladığını, kiralanan alanı gördüğünü, kullanmaya başladıktan sonda da kendisine 2010 ve 2011 yılları kira bedellerinin tebliğ edildiğini ve davacının taahhütname imzalayarak kiralananı kullanmaya devam ettiğin, kiralananın tapudaki ölçüye göre kiraya verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; mecurun sözleşmede kayda alındığı gibi 609 m2 olmadığını, fiilen kullanılan alanın 351,29 m2 olduğu, buna göre davacının davalı idareye 153.213,12 TL fazladan kira ödemesinde bulunduğu, bu fazla ödemenin 1.000 TL"sinin İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 Esas, 2013/415 Karar sayılı dosyasında hüküm altına alındığı, her ne kadar 13.Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası henüz kesinleşmemiş ise de, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 152.213,12 TL’nin davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, her iki tarafın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 01/04/2015 tarihli, 2014/8630 E 2015/3221 K sayılı kararıyla; mahkemece davacının kesin teminat bedeline yönelik istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davacı lehine, mahkemece hükme dayanak yapılan İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 E 2013/415 K sayılı dosyasında verilen kabul hükmü kesinleşmediğinden kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalı lehine bozulşmuş, davacının karar düzeltme istemi ise reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak; bekletici mesele yapılan dosyada bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği, davacının tacir olması sebebiyle basiretli davranmakla yükümlü olduğu, ihaleye girmeden önce dava konusu taşınmazı gördüğü ve serbest iradesi ile “Yer Gördü Belgesi”ni imzaladığı, kira bedelinden ayıba karşı tekeffül nedeniyle uygun bir miktar indirim isteyebilecekken kira sözleşmesinin süresi dolduktan sonra 2 sene kira bedeline ses çıkarmaksızın kiralananda oturmaya devam ettiği gerekçesiyle kira bedeli iadesi talebinin reddine; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 15 maddesi uyarınca kiracının depozito bedeli olarak 9520 TL ödeme yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın depozitonun iadesi ile ilgili bir itiraz ileri sürmediği, kira sözleşmesinin 15.maddesi uyarınca davalının kira sözleşmesinin bitiminde teminat tutarını iade etmesi gerektiği gerekçesiyle 9.520,00 TL kesin teminat tutarının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm; davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının faiz oranına yönelik temyiz itirazına gelince;
    Davacı şirket tacir olup, tüzel kişi tacirin tüm işleri ticari iş niteliğindedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ticari iş karinesini düzenleyen 19. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır. TTK m.8/1 ve 3095 sayılı Kanun m.2/2 gereğince ticari işlerde temerrüt faiz oranı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranıdır. Hal böyle olunca mahkemece; davacının dava dilekçesinde avans faizi talebinde bulunduğu gözetilerek kabul edilen alacağa ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi gereğidir.
    SONUÇ :Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının faiz oranına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün 2. fıkrasındaki " ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine " ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 06.09.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, " ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 595,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı bakımdan açık, davalı bakımından kapalı olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi