12. Ceza Dairesi 2021/3680 E. , 2021/6063 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 22/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli ve 2018/876 esas, 2019/1022 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/03/2016 tarihli ve 2015/4097 esas, 2016/3289 karar sayılı ilâmında “…..Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği…” şeklinde belirtildiği anlaşılmış olup, somut olayda, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli ve 2018/876 esas, 2019/1022 sayılı mahkumiyet kararı verildiği gibi, aynı eylemden dolayı sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan dolayı da Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/582 esas, 2018/169 sayılı kararı ile mahkumiyet kararı verildiği, anılan kararın, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 12/11/2018 tarihli ve 2018/1472 esas, 2018/2543 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğunun ve ilamın infaz edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, aynı eylem nedeniyle ayrıca taksirle yaralama suçundan ayrıca mahkûmiyet kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/04/2021 gün ve 94660652-105-09-15722-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 13/04/2021 tarihli ve 2020/8808 esas, 2021/3549 sayılı kararında “….. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği…..” şeklinde belirtildiği üzere, sanık hakkında 30/08/2017 tarihinde alkollü araç kullandığı sırada kaza yaparak Erdinç Çetintürk"e çarpması neticesinde mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanması olayıyla ilgili Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca farklı tarihlerde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı idianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda Nazilli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/582 esas, 2018/169 sayılı kararı ile sanığın TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilerek kararın 12/11/2018 tarihinde kesinleşerek infaz edildiği, sanığın yalnızca taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekmekte iken, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyet kararı verildiği, infaz edilen cezanın taksirle yaralama eyleminden ötürü verilen cezadan mahsup edilebileceği hususunun da infazda gözetilmesi gerektiği değerlendirildiğinde, taksirle yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararının doğru olduğu anlaşılmakla;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarih ve 2018/876 esas, 2019/1022 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.