Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3006
Karar No: 2022/3170
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3006 Esas 2022/3170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, ruhsatlı projesine aykırı olarak yapıda değişiklik yapmak suçundan yargılanmış ve suçun işlendiği tarih ile ilgili tartışmalar yaşanmıştır. Dosya incelendiğinde, yapılan inşaat bilirkişi raporunda, bahsi geçen müdahalenin 18/11/2014 tarihinden geriye doğru 1,5 yıl önce yapıldığı tespit edilmiş ve suç tarihinin kabulünde zorunluluk olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, yapılan değerlendirme sonucunda sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraatine karar vermiştir. Ancak, katılan vekili ve üst Cumhuriyet savcısı kararı temyiz etmiştir. Dosya yeniden incelenerek şu noktalara dikkat edilmiştir:
- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ, sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı ifade edilmiştir. Bu kuralların, suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmadığı vurgulanmıştır.
- Taşınmazların tescil işlemlerine ilişkin olarak,
12. Ceza Dairesi         2018/3006 E.  ,  2022/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporunda, ruhsatlı projesinde 1. normal katta yer alan ve balkon olarak görünen kısmın projesine aykırı olarak iç - ara bölme duvarı kaldırılıp etrafı pvc malzeme ile kapatarak 1. normal kata dahil edilmesine ilişkin müdahalenin, 18/11/2014 tarihli keşiften geriye doğru 1,5 yıl önce yapıldığının tespit edilmesi karşısında, suç tarihinin 18/05/2013 olduğunun kabulünde zorunluluk bulunduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği,
    Dolayısıyla, sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
    Diğer yandan, taşınmaz bir varlığın korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak tescil edilmesinin ya da bir bölgenin, doğal, tarihi ve kültürel özellikleri nedeniyle sit alanı olarak belirlenmesinin, taşınmazın veya bölgenin özel bir statüye tabi tutulması gerektiği ve taşınmaz üzerinde ya da bölge içerisinde keyfi uygulamalarda bulunulamayacağı anlamına geldiği, bu bakımdan kural olarak, 6498 sayılı Kanun değişikliği sonrası tebliğ - yayım - internette duyuru; anılan değişiklik öncesi ise şerh - ilan yöntemleri ile taşınmazın ya da bölgenin tescilinden ilgililerin haberdar olmalarının sağlanacağı,
    Bununla birlikte, Türk Medeni Kanununda yer alan “iyi niyet” kuralının genel bir hukuk ilkesi olarak kabul edilip, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suç tiplerine yönelik sübut değerlendirmesinde de dikkate alınmasının zorunlu olduğu, başka bir deyişle, 6498 sayılı Kanun değişikliği öncesinde yapılan tescil işlemleri yönünden, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde şerh bulunmayıp, tescil kararı mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmemiş olsa dahi, failin, taşınmazın ya da bölgenin tescilinden haberdar olduğuna dair beyanının göz ardı edilemeyeceği, zira, maliki olduğu veya kullandığı taşınmazın korunması gerekli nitelik taşıdığını ya da sit özelliğiyle bölgesel bazda koruma altına alınan bir alanda bulunduğunu bilen kişinin, taşınmaz üzerinde dilediği zaman dilediği şekil ve kapsamda uygulama yapamayacağını, taşınmazın ya da bölgenin özel statüsünün mümkün kıldığı ölçüde, kamu kurumlarınca yürütülecek izin prosedürü çerçevesinde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabileceğini de bilmesi gerektiği, yapı ya da bölge bazında tescil kararından haberdar olduğu halde, ilgili kurumlara başvurarak, gerçekleştirmeyi düşündüğü inşai uygulamaya yönelik izin almayıp keyfi hareket eden kişinin iyi niyetinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla, taşınmazın ya da bölgenin niteliğini bilerek izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunan ya da başlangıçta bilmeyip, kamu görevlilerince düzenlenen zabıt ve tutanaklar ile durumu öğrendiği halde müdahalesine devam eden failin, hukuki koruma altına alınamayacağı,
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19/04/1992 tarih ve 2412 sayılı kararı tescilli 3. derece doğal sit alanı ve 22/12/2010 tarih ve 27793 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde bulunan Gelibolu İlçesi, Güneyli Köyü’nde kain taşınmaza ilişkin olarak 06/12/2013 tarihinde yapı tespit ve durdurma zaptı düzenlendiği ve sanık hakkında, ruhsatlı projesinde 1. normal katta yer alan ve balkon olarak görünen kısmı projesine aykırı olarak iç - ara bölme duvarı kaldırıp etrafı pvc malzeme ile kapatarak 1. normal kata dahil ettiğinden bahisle kamu davası açıldığı, her ne kadar dosya kapsamında mevcut tutanakların, Eceabat ilçesine bağlı köylerde yapılan ilanlara ilişkin olduğu anlaşılmış ise de, sanığın dava konusu yerin sit alanında kaldığını bilmediğine dair dosya kapsamında bir beyanının olmadığı anlaşılmakla,
    1-Taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimin (belediye - il özel idaresi - büyükşehir belediyesi) bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunup bulunmadığı araştırılarak, anılan büronun varlığı halinde 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi, yokluğu halinde ise aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı,
    2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “26/12/2013” şeklinde gösterilmesi,
    İsabetsiz olup, katılan vekilinin ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi