12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/18516 Karar No: 2010/30740 Karar Tarihi: 21.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/18516 Esas 2010/30740 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/18516 E. , 2010/30740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/04/2010 NUMARASI : 2010/107-2010/545
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlular vekili 28.01.2010 tarihli başvurusunda, takipten 26.01.2010 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerine yapılan tebligatın usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte yetkili yerin Manavgat olduğunu, ayrıca borca da itiraz etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda ödeme emrinin 29.12.2009 tarihinde usulünce tebliğ edildiğini, davanın süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar vermiştir. İşyerine yapılan tebligatlar, Tebligat Kanunu’nun 17.maddesi ve Tebligat Tüzüğü’nün 23.maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Tüzel kişilere ise anılan kanunun 12.maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13.maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulanan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tüzüğün 18.maddesinde de tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak olduğu takdirde tebliğ orada hazır bulanan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzem kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım olacağı, bunlarında bulunmadığı tebliğ mazbatasından tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur ve müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda borçlular adına yapılan ödeme emri tebligatı “birlikte sakin aynı adreste çalışmakta olan muhasebeci S.Ü. imzasına” 29.12.2009 tarihinde işyeri adresine tebliğ edildiği görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere gerçek kişiye yapılan tebligatta, muhatabın neden olmadığı araştırılmadığı gibi şirket yönünden de yetkilinin olup olmadığı araştırılmamış, bu durum tebligat mazbatasına da tevsik edilmediğinden usulsüzdür. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu’nun 32.maddesine göre düzeltilmesine karar verilerek borçluların diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.