13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20228 Karar No: 2018/2878 Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20228 Esas 2018/2878 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/20228 E. , 2018/2878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile imzalanan 29.4.2010 tarihli gayrımenkul satış sözleşmesi ile Yapracık Toplu Konut Projesi kapsamında inşa edilen ... nolu bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşme gereğince konutun 29.4.2012 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 1.6.2015 tarihinde teslim edildiğini, geç teslim nedeniyle kira kaybına uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile imzalanan taşınmaz satış sözlemesi gereğince taşınmazın geç teslim edilmesi nedeniyle kira kaybına uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz dava tarihinden önce 22.11.2010 tarihinde dava dışı Navruz Mutlu’ya devredildiğinden davacının dava tarihi itibarı ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, 30.6.2015 tarihli açılan davada taşınmazın geç teslim edilmesi nedeniyle 29.4.2012-1.6.2015 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak uğradığını ileri sürdüğü kira kaybı alacağının tahsilini talep etmektedir. Taşınmazın ise, davacı tarafından dava dışı üçüncü şahsa dava açıldıktan sonra 14.8.2015 tarihinde imzalanan devir protokolü ile devredildiği dosya arasında bulunan devir protokolünden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olmayıp sözleşmeden kaynaklandığından alacak istemleri tapu devredilse de devam eder. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye dava tarihinden önce devredildiğinden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.