19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/265 Karar No: 2020/2195 Karar Tarihi: 27.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/265 Esas 2020/2195 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Gümrük İdaresi'nin şikayeti üzerine açılan davada sanıklar hakkında beraat ve mahkumiyet hükümleri verilmesine karar vermiştir. Gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik, vergilendirme ve mali yarar haklarını ihlal ettiği ve vergi kaybına sebep olduğu belirtilerek, suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı ifade edilmiştir. Ancak, kararda bazı hukuka aykırı noktalar tespit edilmiş ve mahkeme kararı temyiz edilerek bozulmuştur. Kararda TCK'nin 43/1, 53 ve 54/4 maddeleri ile 5607 sayılı Kanun'un 13/1 maddesi detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
19. Ceza Dairesi 2020/265 E. , 2020/2195 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: A- Şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük idaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından Gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebininin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, B- Sanık ..."un temyiz istemine yönelik incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 13/01/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Gevaş Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/136 (E) - 2014/93 (K) sayılı hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Anılan dosya getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanık hakkında TCK"nin 43/1. maddesi uygulanarak cezadan mahsup yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Suça konu gümrük kaçağı sigaraların 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 4-Atılı suçun tarihi ve niteliğine göre suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 5-Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanığın sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.