Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3125
Karar No: 2022/4727
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3125 Esas 2022/4727 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı taraf, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesine dayanarak davalılardan müteselsilen bir tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalılardan birinin husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verirken, diğer davalı şirketin tazminat ödemesine hükmetmiştir. Davacı taraf, bu karara itiraz etmiş ve istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiş ve karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, davalı şirketin satış sözleşmesinden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle davacının tazminat talebinde haklı olduğu ve davalı ...'ın sorumluluğunun bulunduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş ve davacı taraf lehine karar verilmiştir. Söz konusu kararda, Türk Borçlar Kanunu'nun 191. ve 183. maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
3. Hukuk Dairesi         2022/3125 E.  ,  2022/4727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
    DAVALILAR :


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının davalılardan ... yönünden reddine, davalı .... ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılar ile 21.03.2015 tarihli Satış Devir Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile satıcı sıfatı ile davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. ve alıcı sıfatı ile davalı ... arasında tanzim edilen, Antalya ili Kepez ilçesi ... ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 12 numaralı bağımsız bölümün satımına ilişkin 29.12.2014 tarihli satış sözleşmesinin, ödeme şartları yine davalı ...’da kalmak üzere yeni alıcı olarak kendisine devredildiğini, sözleşmede taşınmazın teslim tarihinin 28.02.2016 olarak belirlendiğini, ancak teslim tarihinin üzerinden bir yıla yakın bir süre geçmesine rağmen taşınmazın kendisine teslim edilmediğini, davalılara gönderdiği ihtarnameden de sonuç alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bağımsız bölümün tespit edilecek olan rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmiş; hükme karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile, davalılardan .... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... arasında konut satışına ilişkin 29.12.2014 tarihli sözleşmeyi, davalılar ile akdedilen 21.03.2015 tarihli sözleşme ile ödeme şartları davalı ...’da kalmak üzere alıcı sıfatı ile devraldığını, sözleşme konusu konutun kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini ileri sürerek, konutun rayiç değerinin davalılarında müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti., dava konusu taşınmazı diğer davalı olan ...’a satış sözleşmesi ile sattığını, sonrasında davalı ...’ın daireyi davacı ile aralarındaki ticari ilişki gereği borcu karşılığında davacıya devrettiğini, ancak davalı ...’ın taşınmaz bedelini kendisine ödemediğini, bu nedenle taşınmazın inşaatına başlayamadığını, ayrıca arsa sahiplerinden hak ediş olarak alacağı kat irtifakı tapularını alamadığını savunarak, davanın reddini dilemiş; davalı ... ise davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında taşınmaz satışına ilişkin sözleşme kapsamındaki bütün hak ve yetkilerin ödeme şartları kendisinde kalmak kaydıyla davacıya devredildiğini, sözleşme konusu taşınmazın teslim edilmemesinden kaynaklı olarak bir kusurunun bulunmadığını, davacının halefi olarak sözleşmeden doğan bütün hakları devraldığını, davalı şirketin taşınmaz inşaatını yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen ilerletemediğini, sözleşmede davacıya ilgili taşınmazın devrine veya devrin gerçekleşmemesi halinde bedelinin ödeneceğine ilişkin bir taahhütte bulunmadığını, bu nedenle taşınmazın teslim edilmemesinden sorumlu olmadığını ileri sürerek, davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, alınan bilirkişi raporunda taşınmazın sadece %16’lık kısmının yapıldığının tespit edildiği, davacının satış sözleşmesinden kaynaklanan edimin davalı yüklenici şirket tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönerek taşınmazın rayiç değerinin ödenmesini davalı şirketten talep etmekte haklı olduğu, taraflar arasında akdedilen devir sözleşmesine göre davalı ...’ın davacıya karşı taşınmazın teslimine ilişkin herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı, bu sebeple yüklenici olan davalı şirketin eylemleri nedeniyle davalı ...’ın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise kabulüne karar verilmiş; davacı tarafın istinaf talebi, taraflar arasındaki sözleşmenin TBK’nın 191/2. maddesinde düzenlenen alacağın ivazsız temliki niteliğinde olduğu, bu nedenle temlik eden davalı ...'ın bedelin ödenmesine ilişkin davacıya karşı bir taahhüdü ve yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda; dava konusu tarafların imzasını taşıyan 21.03.2015 tarihli sözleşmede, 29.12.2014 tarihli satış sözleşmesinin, alıcı davalı ...’ın talebi ile ödeme şartları davalı ...’da kalmak üzere yeni alıcı sıfatı ile davacıya devrolunduğu belirtilmiştir. Davalı .... San. ve Tic. Ltd. Şti. ibraz ettiği 26.09.2017 havale tarihli cevap dilekçesinden, davalı ...’ın davacı ile aralarındaki ticari ilişki gereği borcu karşılığında kendilerinden aldığı taşınmazı davacıya sattığını beyan etmiştir. HMK’nın 25. maddesi gereği hakim taraflarca ileri sürülen hususları ve vakıaları dikkate almak durumundadır. Buna göre, davalı ...’ın 21.03.2015 tarihli satış devir sözleşmesi ile 29.12.2014 tarihli sözleşmeden doğan hak ve alacağını ivazlı olarak davacıya devrettiğinin kabulü gerekmektedir.
    Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nın 191. maddesinde alacağın, bir edim karşılığında devredilmesi halinde, devredenin devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti ettiği, alacağın bir edim karşılığı olmaksızın devredilmesi halinde ise devredenin veya önceki alacaklının, alacağın varlığından ve borçlunun ödeme gücünden sorumlu olmadığı düzenlenmiştir. O halde, davalı ...’ın 29.12.2014 tarihli sözleşme ile doğan hak ve alacağını 21.03.2015 tarihli sözleşme ile ivazlı olarak TBK’nın 183. maddesine uygun şekilde davacıya devrettiği kabul edip, TBK’nın 191/1. maddesi kapsamında davalı ...’ın sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 02.10.2020 tarih, 2020/268 Esas, 2020/1070 Karar sayılı kararının kaldırılarak Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2020/949 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi