5. Hukuk Dairesi 2016/7069 E. , 2017/11501 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece Kamulaştırma Kanunu’nun 7. ve 8. maddesinde düzenlenen uzlaşma şartlarına uyulmadan davacı idare tarafından dava açıldığı, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davanın ön şart yokluğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ... , ... , ... ve ... ile ..., ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak adı geçen davalılar dışındaki davalılar yönünden yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Şöyle ki;
1-) Kamulaştırma davalarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, dava açılmadan önce uzlaşma davetiyesi, davanın açılmasıyla birlikte dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun şekilde kendisine tebliğ edilen davalılardan ... , ... , ... , ... ve ... ile ... , ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davaya devam edilerek, yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Davalılardan ... , ... , ... ve ... vekilinin yargılama sırasında verdiği cevap dilekçesi ile bedele itiraz etmek suretiyle işin esasına girilmesini gerektirecek şekilde esas hakkında beyanda bulunduğu gözetildiğinde, bu davalılar yönünden de keşif yapılıp, esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın ön şart yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi,
3-) Yukarıda adı geçen davalılar dışında kalan diğer davalılara usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.02.2011 gün 2010/5-546-2011/11 sayılı kararı dikkate alınarak adres araştırılması yapılıp kendilerine; ölü olan var ise Kamulaştırma Kanununun 14/5 maddesi uyarınca mirasçılarına dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın ön şart gerçekleşmediği gerekçesi ile reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.