Esas No: 2021/523
Karar No: 2021/877
Karar Tarihi: 22.04.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/523 Esas 2021/877 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/523
Karar No : 2021/877
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … İdaresi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 13/10/2020 tarih ve E:2019/14559, K:2020/9208 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ve anılan imar planlarına yapılan … tarih ve … sayılı itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 13/10/2020 tarih ve E:2019/14559, K:2020/9208 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin süre aşımı itirazının yerinde görülmediği belirtilerek, aynı imar planlarının iptali istemiyle açılan ve Dairelerinin E:… sayılı dosyasında görülmekte olan dava kapsamında yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun, ek raporun ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ile bakılan davada görev ret kararı verilmeden evvel ... İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesi sonucunda, anılan raporlarda yapılan tespitlere itibar edilmeyerek;
Taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresine ait olduğu, davaya konu edilen imar planı yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, çevredeki sorunlar ve potansiyeller tespit edilerek plan kararlarının belirlendiği ve bu alanın önceki kullanımlarının değerlendirildiği, özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesinin ikinci fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresince yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda yapılan imar planı değişikliğinde bu alanda sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı, planlama alanının yaklaşık %16,71'inin yol alanı olarak belirlendiği, çevre imar bütünlüğünü bozmadığı ve üst ölçekli plan kararlarına aykırılık içermediği anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu imar planı değişikliğinin herhangi bilimsel, nesnel veya teknik bir gerekçeye dayanmadığı, kamu yararına, planlama esaslarına ve ilgili mevzuata uygun olmadığı, yeni planda plan değişikliği ile kaldırılan donatı alanları kadar yer ayrılmadığı, yeni kullanımla birlikte getirilen nüfus için herhangi bir sosyal donatı alanı ayrılmadığı, plan bütünlüğünün bozulduğu, belirtilen bu hususların bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu ancak Daire tarafından bilirkişi raporlarına itibar edilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Nazım İmar Planı” ve “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Uygulama İmar Planı” 22/02/2018-23/03/2018 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, 14/02/2018-15/03/2018 tarihleri arasında ise Kartal Belediye Başkanlığı tarafından askıya çıkarılmıştır.
Davacı tarafından, anılan imar planlarına 14/03/2018 tarihinde sunulan dilekçe ile itiraz edilmiş, itirazın zımnen reddi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
Dosyada davalı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olmasına ve bu idarenin kendi elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen yargılama safahatında, savcı düşüncesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına ait "…" numaralı e-tebligat adresine gönderildiği, dosyada Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bu tebliğden haberdar olduğuna dair bilgi/belge bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte, Dairece verilen kararın ve davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinin de yukarıda belirtilen şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve cevap verme" başlıklı 16. maddesi şöyledir:
"1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.
2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir.
3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez.
4. Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.
5. Davalara ilişkin işlem dosyalarının aslı veya onaylı örneği idarenin savunması ile birlikte, Danıştay veya ilgili mahkeme başkanlığına gönderilir.
6. Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden itibaren on gün içinde görüşlerini yazılı olarak bildirebilirler.
"
Aynı Kanunun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinde Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararları ivedi yargılama usulüne tabi işlemler arasında sayılmış, savunma süresinin on beş gün olduğu, savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosyanın tekemmül etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/a maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
1. 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar.
2. 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahallî idareler.
3. Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.
4. Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri.
5. Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar.
6. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları.
7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.
8. Noterler.
9. Baro levhasına yazılı avukatlar.
10. Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler.
11. İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim.
Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda maddi olay kısmında anlatılan süreç ile metnine yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, temyizen incelenmekte olan dosyanın usulüne uygun şekilde tekemmül etmediği, ayrıca temyiz incelemesi yapılabilmesi için gerekli olduğu halde, Dairece verilen kararın taraflara ve davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinin de davalı idareye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dosyanın usulüne uygun şekilde tekemmül ettirilmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken bu durum dikkate alınmadan verilen temyize konu kararda usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 13/10/2020 tarih ve E:2019/14559, K:2020/9208 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesine,
5. 22/04/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.