19. Hukuk Dairesi 2016/20416 E. , 2018/5980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipoteğe konu zeytinliğin malikinin davacı ... olduğunu, diğer davacılarında zeytinlik içerisinde bulunan ve ana taşınmazdan değeri daha fazla olan kargir evin müşterek malikleri olduğunu, dava dışı ...’ün iş bu taşınmazı davacı ...’ya satmadan önce davalı bankaya dava dışı şirket lehine üst sınır ipoteği verdiğini, ancak davalının ipotek tesisi sırasında davacılar ... ve ...’ün onayını almadığını, ipotek akit tablosunun beyanlar hanesinde üzerindeki kargir evin davacılara ait olduğunun yazılı olduğunu, tesis edilen ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğunu, davacılar ...ve ...’ün ipotekten yeni haberdar olduklarını ve onay vermediklerini belirterek, ipoteğin kaldırılmasına yönelik davalıya ihtarname çektiğini, davacı ...’nun ipotekli taşınmazı satın alırken dava dışı şirket yöneticilerinin borcun tamamlanmak üzere olduğunu beyan ettiğini ve davacının borcu ödediğini ancak davalı bankanın daha değerli ipotekleri kaldırdığını öğrendiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usul ve yasaya aykırı tesis edilmiş ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı şirketin imzaladığı genel nakdi gayrinakdi kredi sözleşmesi nedeniyle dava dışı ...’ün maliki olduğu zeytinlik üzerine dava dışı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derecede 200.000 TL limitle ipotek tesis edildiğini, söz konusu kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipotek belgesi ve resmi senet akit tablosu incelendiğinde görüleceği üzere yalnızca zeytinlik vasıflı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, kargir ev vasıflı taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmediğinden davacı ... ve ...’ün onaylarının alınmasına gerek olmadığını, davacı ...’nun da davaya konu taşınmazı üzerindeki ipotekle yükümlü olarak satın aldığını,davacı ... tarafından dava dışı firma borcuna mahsuben yapılmış bir ödeme olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tapu kaydının incelenmesinde beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki yapının sahiplerinin gösterildiği, beyanlar hanesinde gösterilen kişilerin ipotek tesisine ilişkin işlemde izinlerinin alınmasının yasa da yer alan aranılan bir husus olmadığı, bu nedenle davacılar ...ve ... ‘ün dava açmakta aktif husumet ehliyetleri olmadığı gerekçesiyle davanın bu davacılar yönünden usulden reddine, ipoteğin dava dışı şirketin davalı bankaya doğmuş ve doğacak bütün borçları için tesis edildiği, bu sebeple davalının dava dışı şirketin diğer kredi ilişkilerinden doğan borçları için de ipoteği sürdürmesinin hukuka uygun olduğu, davacı ...’nun taşınmazı ipotekli olduğunu bilerek satın almış olduğundan ve davalının da kötü niyetli olduğunu ispat edemediğinden davanın ... yönünden esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ... ve ... yönünden temyiz isteminin reddine,
(2) Davacılar vekilinin davacı ... yönünden temyiz istemine gelince; davalı ipoteğe konu borcun ödendiğini ileri sürmüş olup, mahkemece ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği hususunda hiç bir inceleme yapılmamıştır. Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgelerin yerinde incelenmesi ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte nazara alınarak borcun varlığı konusunda alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte belirtildiği üzere davacılar vekilinin ... ve ... yönünden temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte belirtildiği üzere hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.