Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/15244 Esas 2014/2546 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15244
Karar No: 2014/2546
Karar Tarihi: 25.2.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/15244 Esas 2014/2546 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/15244 E.  ,  2014/2546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı 3.kişi vekili, ... .İcra Müdürlüğünün 2011/6812 sayılı takip dosyasından davacıya ait işyerindeki malların 21.07.2011 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, ödeme emrinin borçluya haciz adresinde tebliğ edildiği, sunulan dilekçelerde borçlu şirket adresinin haciz adresi olduğu ve borçlu ve davacının baba-oğul oldukları ve İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine ve davalı alacaklı lehine nisbi vekalet ücretine karar vermiş, hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
    İ.İ.K"nun 96/3. Maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Anılan madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür.
    Somut olayda, 21.07.2011 tarihli haciz borçlunun işçisi... huzurunda yapılmıştır. Bu durumda, davacı 3.kişinin hacizden bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir. Anılan şahıs 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuş ise de 3.kişinin işçisi olarak bu iddiada bulunma hakkı olmadığından yapılan beyan geçerli bir istihkak iddiası niteliğinde olmayıp hak düşürücü süreyi kesmemiştir. Hacizden itibaren 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunulmamış dava ise 7 günlük süreden sonra 18.08.2011 tarihinde açıldığından davanın süre yönünden reddi ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi 2. Fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 1.bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacının istihkak davasının süre yönünden reddine" ibaresinin yazılmasına ve 4.bentteki "4.540 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "400,00 TL maktu" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 25.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.