22. Hukuk Dairesi 2014/7844 E. , 2015/17389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalıya ait iş yerinde 23.08.2005-13.04.2012 tarihleri arasında motorlu kurye olarak 804,00 TL net ücretle çalıştığını, iş sözleşmesini bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalıya ait iş yerinde 23.08.2005-13.04.2012 tarihleri arasında motorlu kurye olarak net 804,00 TL ücretle çalıştığı, asgari ücret tutarında yılda iki ikramiye aldığı ve yılda bir kez 250,00 TL değerinde yakacak yardımından yararlandığı, iş sözleşmesini bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı olduğu, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
./..
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacının müfettişe verdiği beyanına göre haftada altı gün çalıştığı ondörtbuçuk saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde haftada oniki saat fazla mesai yaptığını beyan ettiği, müfettişe verdiği beyanında ise hafta içi beş gün 08:00-18:30 saatleri arasında, cumartesi günleri 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını ifade ettiği, bu çalışma süresinden ara dinlenmelerinin düşülmesiyle haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmış olup, haftalık oniki saat fazla çalışma yaptığının kabulü yerine talep aşılarak ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan, dosyaya sunulan yıllık ücretli izin kartında, davacının 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait yıllık izinlerini kullandığı belirtilmiş olup davacının imzası vardır. Belgede yıllık izinleri hakediş tarihleri yazılmış, izin kullanılan tarihler yazılmamıştır. Mahkemece, davacının yıllık izne ayrılış ve işe başlayış tarihleri yazılmadığı için bu belge geçerli sayılmamış ise de, davacıdan bu konuda beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.