Esas No: 2020/12429
Karar No: 2022/3287
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12429 Esas 2022/3287 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sahte belge düzenlemek suçundan aracına el konulduğunu ve tutuklandığını iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının 2.725 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat talebini kısmen kabul etmiştir. Ancak davalının temyiz itirazları üzerine, kararın bazı noktalarının kanuna aykırı olduğu görülmüştür. Bu nedenle, mahkeme kararı 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Tutukluluk süresinin şartlarına dair düzenlemeler içerir.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: Yargılama usulü hakkında düzenlemeler içerir.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Temyiz yoluyla yapılan başvurulara dair düzenlemeler içerir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.725,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 04.12.2015 tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı tarafça hükmedilen tazminat miktarlarına dava tarihi olan “30.11.2015” tarihinden yasal faiz talep edilmesine rağmen hükmedilen tazminat miktarlarına dava tarihinde hataya düşülerek “04.12.2015” tarihinden yasal faize hükmedilmesi temyiz eden aleyhine bozma yapılamayacağından temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Tazminat talebinin dayanağı olan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/10246 Soruşturma sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının resmi belgede sahtecilik suçundan 63 ZR 995 plakalı aracına 17.03.2014-12.02.2015 tarihleri arasında 332 gün elkonulduğu, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, 12.02.2015 tarihli ek karar ile de aracın sahibine iadesine karar verildiği, bu kararın 19.02.2015 tarihinde kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.725,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin tazminat miktarının fazla olduğuna ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile, gerekse iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılmaktadır. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 3.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin “30.11.2015” yerine “04.12.2015” olarak yazılması, dava türünün ise “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat’’ yerine “Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya Beraat kararı verilmesi halinde tazminat" olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.