10. Hukuk Dairesi 2015/21455 E. , 2015/21054 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, hak sahibi konumundaki davalıya bağlanan ölüm aylıklarının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi kapsamında ferileriyle birlikte tahsili için borçlu aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalının % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkin olup, takip konusu alacağın likit, yani belirgin olması, başka bir anlatımla hak etmediği ölüm aylıklarını her ay bankadan çeken borçlunun herhangi bir hesaplamaya gerek olmaksızın yalnız başına borç miktarını bilebilecek durumda olması karşısında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş olması
3-31.12.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlara ödenecek ücreti düzenleyen üçüncü kısım hükümlerine göre, yargılamada vekil ile temsil olunan davacı Kurum yararına isteme konu tutar üzerinden maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile nispi vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
4-492 sayılı Harçlar Kanunun 15 ve 21. maddeleri ile anılan Kanuna ekli (1) sayılı Tarife uyarınca, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi durumunda, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi harca hükmedilmesi gereği gözetilmeksizin yazılı şekilde maktu harca hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; belirtilen bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :
1-Hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan; “talep konusunun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminat talebinin reddine” sözcüklerinin silinerek, yerine; “asıl alacağın % 20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine,
2-Hükmün vekalet ücretine ilişkin üçüncü paragrafının tamamen silinerek yerine "Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki ... göre hesaplanan ve kabul olunan kısım üzerinden ... göre hesaplanan 3.882,02 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine," ibarelerinin yazılmasına,
3-Hükmün harç ile ilgili bendinde yer alan "27,7" rakamlarının silinerek, yerine, "2.224,43" rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle düzeltilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.