(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3232 E. , 2012/10967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tesvcil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, Büyük ... beldesi, 2576 parsel sayılı taşınmazın tamamının öncesinin orman olduğunu, yörede 13.04.1999 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin (A) ile işaretli 268,03 m²"sinin davalılar adlarına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğunun şerh verilmesine, (C) ile işaretli 305,87 m²"sinin davalılar adlarına olan tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, kalan kısımları yönelik davanın reddine karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm, davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.07.2008 tarih ve 2008/7240-10151 sayılı bozma kararında özetle: “Kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunması halinde, kural olarak bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Ancak, orman kadastrosu 4785 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapılmışsa, 3116 sayılı Yasa sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılacağını öngördüğünden, 4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılan taşınmazların orman olup olmadığını belirlemekte yetersiz kalır. Bu halde, taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı Yasalar çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan iadeye tabi olacakların koşulları 5658 sayılı Yasada gösterilmiştir.
Yörede 4785 sayılı Yasa hükümleri gözetilmek suretiyle yapılmış bir orman kadastro çalışması bulunmadığından orman kadastro sınırları dışında kalıp da memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında orman olarak görünen taşınmaz bölümlerinin de orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmesi gerektiği düşünülmelidir.
Raporu hükme esas alınan bilirkişilerce memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları yöntemince uygulanmış ve bu belgelerde orman alanında kalan Büyük Çavuşlu Beldesi 2576 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de rapora ekli memleket haritasının incelenmesinde (C) bölümüne bitişik batıda bir bölümün daha yeşil renkli orman alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu bölüm bilirkişilerce krokide (D) harfi ile gösterilmişse de hukuki durumu hakkında bir açıklama yapılmamıştır. Memleket haritası ve hava fotoğrafına göre orman alanında kalan bölümün miktarının azaltılarak, yüzölçümünün daraltılması doğru değildir. Bu durumda, dosyanın raporu hükme esas alınan fen ve orman uzmanı bilirkişilere tevdii ile kendilerinden bu bölümün 4785 sayılı Yasa karşısındaki durumunu açıklar rapor alınması, orman olduğunun belirlenmesi durumunda; çevredeki geniş orman parselleri ile birlikte orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi zorunludur. Değinilen yön göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra asıl davada ... kızı ... aleyhine açılan davanın ölü şahsa açıldığı gerekçesiyle reddine, asıl dava ve birleşen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/60 esas sayılı davasının kabulüne ve dava konusu Büyükçavuşlu beldesi 2576 parsel sayılı taşınmazın harita ve orman mühendisi bilirkişilerin 24.02.2009 tarihli raporlarına ekli krokide (A) ile gösterilen 268,03 m² bölümün davalıların murisleri adına olan tapu kaydının iptali ile bu bölümün 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz olduğu beyanlar hanesine şerh verilerek Hazine adına, aynı krokide (C) ile gösterilen 305,87 m² ve (D) ile gösterilen 456,09 m² bölümlerin davalıların murisleri adına olan tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 3070,01 m² bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre; dava, parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Yasaya göre 21.05.1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı Hazinenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Çekişmeli taşınmazın krokide (A) ile gösterilen 268,03 m² bölümü 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulama alanında kaldığı gerekçesiyle, çekişmeli taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Yasanın bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme kararının krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik kurulan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentde açıklanan nedenler ile davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.