Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9814 Esas 2019/4176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9814
Karar No: 2019/4176

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9814 Esas 2019/4176 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı aleyhine açılan mirasın hükmen reddin tespiti davasında, murisin terekesinin borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadığının araştırılması gerektiği, ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturduğu belirtilmiştir. Tüm borçların terekenin aktifini geçmesi durumunda terekenin borca batık olduğu ve mirasın hükmen reddine karar verildiği kaydedilmiştir. Mirasın reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Kararda belirtilen kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu 605/2 ve TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrasıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/9814 E.  ,  2019/4176 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20/06/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava, mirasın hükmen reddin tespiti isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 18/11/2013 tarihinde ölen mirasbırakan ..."nın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
    Somut olayda, öncelikle mirasbırakanın mirasçılık belgesini sunmak üzere davacıya süre verilmeli, sunduktan sonra mirasçılık sıfatı olup olmadığı tespit edilerek işin esasına girilmelidir.
    Öte yandan, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçının terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece, mirasbırakanın terekesine ilişkin yapılan araştırmalar mirasbırakanın ölüm tarihi esas alınarak yapılmamıştır.
    Davacı vekilinin mirasın reddine ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunmamasına rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yargılamaya devam edilmesi de doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2019 oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.