Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/43
Karar No: 2018/5977
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/43 Esas 2018/5977 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, senede dayalı icra takibi yapıldığını ve senedin keşide tarihinin boş olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Davalılar ise senedin kendilerine borç para veren davalı tarafından verildiğini savunarak davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkeme, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekili, mahkemenin yetersiz inceleme yaptığını iddia ederek karar düzeltme yoluna başvurmuştur. Yüksek Mahkeme, davacının iddialarının yeterince araştırılmadığına ve hükmün bu nedenle bozulması gerektiğine karar vermiştir.
Yukarıdaki kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 462. maddesi ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 48. maddesi yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2018/43 E.  ,  2018/5977 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... Dayanıklı ... Ltd. Şti. ile davalılar ... ve ... arasında görülen dava hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 24.06.2014 gün, 2011/601 E.-2014/224 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.11.2015 gün, 2015/4272 E.-2015/15362 K. sayılı ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı ... tarafından davacı şirket aleyhine senede dayalı icra takibi yapıldığını, senedin dava dışı ... tarafından 18.12.2007 tarihinde taşınmaz satışıyla ilgili olarak keşide tarihi boş bir şekilde teminat olarak verildiğini, senedin icra takibine konulurken keşide tarihi yazıldığını ve imza üzerine davacı şirketin kaşesinin basıldığını, senedin verildiği tarihte davacı şirketin henüz kurulmadığını iddia ederek davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., dava dışı ... ’ya taşınmaz sattığını, karşılığında aldığı çeklerin ödenmemesi üzerine ... ’dan taşınmazı geri satın aldığını, taşınmaz üzerine dava dışı ... ’nın borcu için banka tarafından ipotek konulduğunun anlaşılması üzerine ipotek kaldırılıncaya kadar protokol gereği teminat olarak senet aldığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve bankanın alacağı nedeniyle icra yoluyla satıldığını, senedi borç para aldığı davalı ...’e verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre protokolde bono bilgilerinin yazılmadığı, davacı şirketin protokolde isminin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... yönünden şahsi def’ilerin iyiniyetli bu hamile karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 24.11.2015 gün, 2015/4272 E.-2015/15362 K. sayılı ilamı ile onanmış, iş bu onama ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
    Davacı, dava dışı ... ’nın kendi şahsi borcuna karşılık düzenlediği bonoda davacı şirketin avalist olarak gösterilip borçlandırıldığını, ayrıca keşide tarihinde davacı şirketin henüz kurulmamış olduğunu, kaşenin sonradan basıldığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece davacının iddialarının araştırılması için davacı şirketin hangi tarihte, kimler tarafından kurulduğu, şirketin temsilcilerinin kimler olduğu hususlarının ticaret sicil müdürlüğünden sorulup, ilgili belgelerin getirtilmesi, dava dışı ... ’nın davacı şirketin ticari vekili olup olmadığının belirlenmesi, davacı şirketçe dava dışı ... ’ya verilmiş vekaletname varsa vekaletname örneğinin temin edilmesi, ayrıca ... ’ya verilen vekaletnamenin kapsamına göre ticari temsilci sayılmasını gerektirecek durumların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ticari temsilci sayılması halinde bu kere ticari temsilin kötüye kullanılıp kullanılmadığının, yani temsilcinin kendi borcuna davacı şirket adına aval vermesinin temsilin kötüye kullanılması sayılacağından, şirket ana sözleşmesinde veya ortaklar kurulu kararıyla ticari temsilciye verilmiş bir iznin olup olmadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, ilamda yazılı olduğu şekilde onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 24.11.2015 gün, 2015/4272 E.-2015/15362 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi