8. Hukuk Dairesi 2018/4310 E. , 2019/11755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Asıl davada davacı vekili, vekil edeni ile davalı ...’nın kardeş olduklarını, tarafların birlikte 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine beş katlı bina yaptıklarını, aralarında yapılan taksime göre 11-B numaralı dükkan ile 1,3,5,7 nolu dairelerini vekil edenine isabet ettiğini ancak, 11-B nolu dükkan ile 3 nolu dairenin davalı tarafından kullanıldığını açıklayarak 10.000,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 17.6.2011 tarihli dilekçesi ile talebini 21.425 TL olarak artırmıştır.
Birleşen davada davacı vekili, aynı iddiaları tekrar ile 3 nolu dairenin davalı ...’nın oğlu davalı ... tarafından kullanıldığını beyanla 20.356 TL ecrimisilin davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, paylaşma senedinin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, vekil edeni tarafından dava konusu daireye masraf yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ilişkin olarak verilen kararın; davalı tarafından davacı adına 2007-2009 yılları arasında 11.900 TL kira ödemesi yapıldığı gerekçesiyle bu bedelin mahsubuna karar verilmiş ise de, mahsup edilen miktarın dava konusu dükkan ve daireye ilişkin olup olmadığının tam ve net olarak tespitinin yapılmadığı, dava konusu 3 nolu meskende, davalı ...’nin, davalı ...’ya tebean oturduğu, bu meskenle ilgili olarak intifadan men hususunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece araştırılıp tesbitinin yapılmadığı, davalı tarafın, 17.06.2011 tarihli ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def"inde bulunmuş olmasına rağmen zamanaşımı defiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçeleri ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nin 13.2.2013 tarihli ve 2012/22277 Esas, 2013/2147 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Dava ecrimisil alacağına ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekili ile davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. a) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar, Mahkemece asıl davada, davalı tarafından dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak yapıldığı iddia edilen 11.900,00 TL ödemenin ecrimisil alacağından mahsubuna karar verilmiş ise de, söz konusu ödemenin dava konusu taşınmazların ecrimisil bedeline ilişkin olarak yapıldığı hususu duraksamasız olarak ispatlanamadığından, davalı tarafından yargılama sırasında usulüne uygun olarak yemin deliline de dayanılmadığından bahsi geçen miktarın ecrimisil alacağından mahsubu doğru olmamıştır.
b)Davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar, asıl davada, 3 nolu daire ile ilgili olarak, taşınmazın ticari gelir elde edilebilecek apartman dairesi vasfında olduğu, bu durumda intifadan men koşulunun aranmayacağı gerekçesi ile ecrimisile hükmedilmiş ise de, dava konusu 3 nolu dairenin davalı ... tarafından, taşınmazın paydaşlarından diğer davalı ...’ya tebaan konut olarak kullanıldığı sabit olmakla, intifadan men koşulunun gerçekleşmesi gerekeceğinden, yapılan yargılamada ise, taraflar arasında yapılmış olan 22.8.2008 tarihli taksim anlaşmasına kadar intifadan men koşulunun gerçekleştiği ispatlanamadığından, bu tarihten itibaren davacı talebi gözetilmek suretiyle ecrimisil hesabı yapılması gerekirken yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2-a) bendinde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının ise (2-b) bendinde açıklanan nedenlerle kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 24.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.