Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/2764 Esas 2019/7043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2764
Karar No: 2019/7043
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/2764 Esas 2019/7043 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/2764 E.  ,  2019/7043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, keşideci borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu çek hakkında ihtiyati tedbir kararı olduğunu ve menfi tespit davası açıldığını, alacaklının bilerek takip yaptığını, ayrıca ibrazdan sonraki cironun alacağın temliki hükmünde olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, kararın Dairemizin 22/11/2017 tarihli 2016/23293 E - 2017/14448 K. sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma kararından sonra mahkemece bozmaya uyulmakla beraber, menfii tespit davasının kesinleştiği ve alacaklının şahsi def’ilere karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
    6102 sayılı TTK"nun 818/1-e maddesi göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun"un 687/1. maddesi gereğince; kural olarak, çekten dolayı kendisine müracaat olunan kimse, keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def"ileri, müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Bu kuralın istisnası da aynı fıkrada düzenlenmiş olup, buna göre, hamil, çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu, keşideci veya önceki hamillerle arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan def"ileri müracaatta bulunan hamile karşı da ileri sürebilecektir.
    Öte yandan menfi tespit davasında, alacaklı olarak kim taraf gösterilmiş ise, dava sonunda verilen karar, sadece ona karşı hüküm ifade eder.
    Somut olayda, borçlu tarafça dosyaya delil olarak sunulan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1083 E. 2015/89 K. sayılı menfi tespit davasında taraflar keşideci ... ve lehdar... Yapı Hayvancılık İnş.San.Tic.Ltd.Şti.’dir. Çeki ibrazdan sonra ciro eden ... davada taraf değildir. Yukarıdaki yasa hükmü gözetildiğinde, ciranta ...’ın taraf olmadığı menfi tespit davasında verilen karar temlik alan alacaklı ...’a karşı hüküm ifade etmemektedir.
    O halde mahkemece, borçlunun, TTK.nun 687/1. maddesinde belirtildiği üzere, alacaklı hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile zararına hareket ettiğini ispat edemediği gözetilerek, İİK.nun l69-a/1. maddesinde öngörülen nitelikte bir belge ile de iddiasını ispatlayamadığından borçlunun itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.