
Esas No: 2021/535
Karar No: 2022/3309
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/535 Esas 2022/3309 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir tazminat davasıyla ilgilidir. Davacı, taksirle öldürme suçundan tutuklu kalmış ve daha sonra beraat etmiştir. Davacı, tazminat talebinde bulunmuş ve mahkemece 15.000 TL manevi tazminat verilmiştir. Ancak, davalı vekili temyiz etmiştir ve Yargıtay Daireleri, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla olması nedeniyle hükmü bozmuştur. Yargıtay Daireleri, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alındığında, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tazminatın belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın uygulandığı kanun maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2013/219 Esas - 2013/1067 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının taksirle öldürme suçundan 23.03.2013-19.06.2013 tarihlerinde 88 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine karar verildiği, kararın 02.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesiyle 15.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın 23.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada davacının maddi tazminat talebinden vazgeçmesi nedeniyle mahkemece 15.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 23.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla tayin edilmesi ile mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye hazinesinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 12.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.