6. Ceza Dairesi 2014/14015 E. , 2018/1327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Yağmaya Teşebbüs, Kasten Yaralama, 6136 Sayılı Yasaya Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında mağdur .....’a yönelik kasten yaralama; 6136 sayılı Yasaya yasaya aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ....ya yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Bir başkasının hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınabilir bir malın cebir, şiddet veya tehdit ile alıp kendi hüküm ve tasarruf altına sokulması ile yağma suçu oluşur. Yağma suçunun manevi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarılmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir.
Tehdit: Muhatabı üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Tehdit belirli bir ağırlıkta olması bulunması gerekir. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup kendisinin yönlendirilmiş olduğu şahıs, yer ve zaman da göz önüne alınarak her somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehditle mağdurun koruması değil tehdit nedeniyle sanığın isteğine boyun eğmesi aranır.
Basit bir tehdit ve/veya bu şekilde algılanabilecek davranış diğer bir deyişle tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında bir oran yoksa yağma suçu oluşmaz.
Somut olaya gelince;
Yakınan ....’nun aşamalardaki beyanlarında özetle; sanıkların kendisinden para talep etmediklerini, 02/10/2008 günlü kolluk beyanında; “biz buranın cezasını yattık bize bakmak zorundasınız, iki yıl yattık siz de bize gerekeni yapacaksınız, yoksa karışmayız” diye sokakta ulu orta bağırdıklarını çalışanlardan duyduğunu,
Mağdur Şakir Adanır’ın 02/10/2008 günlü kolluk beyanında özetle; ""olay gecesi kapı görevlisi olarak çalıştığı yakınan Galip Ulu’ya ait barın önünde duran iki müşteriye sanık ...’ün sataştığını, onlara “ne bakıyorsunuz lan” diyerek tokat attığını, küfürler etmeye başladığını, bu arada kendisine de küfür etmesi üzerine aralarında tartışırlarken 3 şahsın daha gelerek kendisini darp ettiklerini, daha önceden yaşanan olaylar nedeniyle girdikleri cezaevinden çıkan sanıkların yeniden sokağa gelmeye başlayarak esnafı rahatsız ettiklerini, olay gecesi de çalıştığı işyerinin önünden geçerken kendilerine bulaşıp, sokakta “biz bu sokak yüzünden içeri girdik şimdi bize bakacaksınız, cezasını yattık, bedelini ödeme sırası sizde” diye bağırdıklarını"" beyan ettikleri,
Sanıkların aşamalardaki ifadelerinde özetle; atılı suçu işlemediklerini, savunduklarının anlaşılması karşısında,
Sanıkların yakınan G....’dan zorla para veya parasal değerde herhangi bir menfaat elde etmek amacıyla yağma suçunda aranan boyutta, nitelikte ve nicelikte cebir ve/ veya tehdit söz ve/ veya hareketlerin nelerden ibaret olduğu, yağma suçunun unsurlarının varlığının ne şekilde benimsendiği kesin, inandırıcı deliller ile denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.