Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4727 Esas 2012/10900 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dilekçesinde ... köyü, ... mevkiinde yer alan hudutlarını belirttiği taşınmazın 30 yıldan beri malik sıfatıyla fasılasız ve nizasız zilyedi olduğunu belirterek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 269.30 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2009 tarih ve 2009/5934 -7381 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 04/05/2009 tarih ve 2009/5934 - 7381 sayılı bozma kararında özetle "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde genel arazi kadastrosunun 1963 yılında yapıldığı, komşu Kızılelma köyünde ise, 1996 yılında yapıldığı, buna ilişkin pafta ve belgelerin getirtilerek taşınmazın gerçek konumunun saptanması, neden (TH) tesbit harici bırakıldığının araştırılması, taşınmazın tahditten önceki konumunun belirlenmesi bakımından yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilerek, taşınmazın bu haritalardaki konumu uzman orman bilirkişi aracılığı ile yöntemince saptanması, taşınmaz bu araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığında ise, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesine göre zilyetlik koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığının araştırılması, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi"gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... köyünde bulunan fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 269.30 m² taşınmazın davacı ..."a ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 10/03/1999 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise 766 sayılı Yasaya göre, 1962 yılında yapılmış sonuçları ilân edilerek kesinleşmiştir.
1) Orman Yönetiminin temyizi yönünden;
Orman Yönetimi, mahkemenin 19.12.2005 günlü "Davanın kabulüne, ... köyünde bulunan ve fen bilirkişi krokisinde ( A) harfi ile gösterilen 269.30 m² taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" ilişkin hükmü temyiz etmemiş; hüküm, sadece Hazine vekilinin temyizi üzerine yukarıdaki gerekçelerle bozulmuştur. Aleyhe olan hükmü Orman Yönetiminin temyiz etmemesi nedeniyle Hazine ve gerçek kişi yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma sonrası kurulan hükümde de Orman Yönetimi aleyhine yeni bir hüküm kurulmadığından oluşan usulü kazanılmış hak dikkate alınarak Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Hazine vekilinin temyizi itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.