Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3142
Karar No: 2022/4830
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3142 Esas 2022/4830 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ticarethane elektrik abonesi olarak davalı tarafından kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini ama kaçak elektrik kullanmadığını iddia ederek, davalıya kaçak ve kaçak ek tahakkuku toplamı 184.704,90 TL’den borçlu olmadığının tespitini talep etti. Mahkemece, davacının 20.086,71 TL kaçak ve 134.712,10 TL kaçak ek tahakkuk bedelinden borçlu olmadığının, 29.841,69 TL’den borçlu olduğunun tespitine karar verildi. Ancak Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına rağmen, mahkemenin uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı ve birbiri ile çelişkili raporlar doğrultusunda karar vermesi nedeniyle hüküm BOZULDU. HUMK'nın 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULAN hükmün peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere karar verildi.
Kanun Maddeleri: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, 622 sayılı kurul kararı, HUMK'nın 428. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2022/3142 E.  ,  2022/4830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ticarethane elektrik abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından hakkında kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini ancak kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; davalıya kaçak ve kaçak ek tahakkuku toplamı 184.704,90 TL’den borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı; tahakkuk ettirilen bedellerin mevuzata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 49.928,40 TL kaçak ve 134.712,10 TL kaçak ek tahakkuku toplamı 184.640,50 TL’den borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 05/03/2015 tarihli ve 2015/429 E. - 2015/3550 K. sayılı kararıyla; hükme esas alınan raporda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararına göre değerlendirme yapılmadan, davacı tarafın kaçak elektrik kullanma fiilini işlemediğinin bildirildiği ancak davacının fiilinin kaçak kullanma eylemini teşkil ettiği gerekçesi ile tahakkuk ettirilebilecek bedellerin 622 sayılı kurul kararında açıklanan yöntemle hesaplanması için yeniden rapor alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 20.086,71 TL kaçak ve 134.712,10 TL kaçak ek tahakkuk bedelinden borçlu olmadığının, 29.841,69 TL’den borçlu olduğunun tespitine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 30/11/2017 tarihli ve 2017/12174 E. - 2017/16825 K. sayılı kararıyla bozma gereğinin yerine getirilmediği ve yeni heyetten rapor alınarak karar verilmesi gerektiği, ayrıca bozma sonrası yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanun kapsamında kaçak elektrik tüketim bedeline kayıp/kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH gibi bedellerin eklenip eklenmemesi gerektiği yönünde de değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 49.928,44 TL kaçak tahakkuku ve 70.175,76 TL ek tahakkuk bedeli toplamı 120.104,20 TL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
    Mahkemece; bozma sonrası 18/12/2018 ve 30/09/2019 tarihlerinde iki ayrı rapor alınmış ve her iki rapor arasında farklı tespit ile hesaplamalara yer verilmesine rağmen, aralarındaki çelişki giderilmeden ve salt 2019 tarihli raporun bozma ilamına uygun olmadığı gerekçe gösterilerek 2018 tarihli rapora istinaden hüküm kurulduğunu belirtilmiş, ancak hükme esas alınan bu rapora neden bu rapora neden itibar edildiği açıklanmamıştır. Hükme esas alınan 2018 tarihli raporda ise; aktif sayaca ilişkin olarak tutulan kaçak tutanağı doğrultusuda davalı şirketin tahakkuklarının incelenmediği, kaçak kullanım başlangıç tarihi olarak elektriğin yeniden bağlandığı 29/07/2010 tarihinin esas alındığı ancak dosya kapsamında tespiti destekleyecek veri bulunmadığı, yönetmelik gereği yapılacak hesaplamalarda öncelikle doğru tüketim verisinin kullanılabileceği düzenlenmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından gerekçe açıklanmaksızın doğru tüketim verisi bulunmadığı gerekçesiyle hesaplama yapıldığı ve doğrudan kaçak ek tahakkuku yaptığı, ancak ek tahakkuk yapılabilmesi için kaçak kullanım başlangıç tarihinin şüpheye yer vermeyecek bilgi belge ile desteklenmesi gerektiği, bilirkişi tarafından kaçak kullanım başlangıç tarihine ilişkin olarak da şüpheye yer vermeyecek şekilde tespite ilişkin açıklama yapılmadığı, ayrıca kaçak tahakkukunun salt aktif enerji bedeli üzerinden yapılması gerekirken iletim, dağıtım gibi bedellerin de ekleme yapılarak hesaplama yapıldığı, 2019 tarihli rapor incelendiğinde ise; bilim sanayi ve teknoloji bakanlığının iki ayrı sayaç için tespit yaptığı, aktif sayacın normal sınırlarda çalıştığının tespit edildiği, reaktif sayacta ise ölçme sınırları içerisinde çalıştığı ancak ön ve arka kapakta zorlama olduğu tespitinin yapıldığı, bu sebeple reaktif bedel nedeniyle kaçak hesabı yapıldığı ancak ek tahakkukun elektriğin kesik olduğu döneme ilişkin olması sebebiyle yapılmadığı tespitine yer verilmiştir. Dolayısıyla her iki raporda hesaplamaların farklı sayaçlara ilişkin olduğu ve 622’ye göre yapılan hesaplamaların farklılık arz ettiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece; uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda, dava konusu edilen kaçak tutanağındaki sayaca ilişkin tespit esas alınarak 622 sayılı kurul kararındaki kaçak tahakkukuna ilişkin hükümler çerçevesinde, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderir nitelikte uzman yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı ve birbiri ile çelişkili raporlar doğrultusunda karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi