13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19483 Karar No: 2018/2839 Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/19483 Esas 2018/2839 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/19483 E. , 2018/2839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan ... ve ... avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılarla arasında hukuki danışmanlık ve avukatlık sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalı şirketin vergi uyuşmazlıklarına ilişkin işlerini takip ettiğini, diğer davalıların şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını ve sahte ve muhteviyatı itibarıyle yanıltıcı belge kullanmak suretiyle başlatılan soruşturma ve bu soruşturma neticesinde açılan kamu davasında vekillik görevini yerine getirdiğini, ayrıca davalılar adına kurumlar vergisi cezaları ile özel usulsüzlük cezalarının iptali için davalar açıldığını ve yapılandırma süreçlerinin takip edildiğini, vekalet ücretlerinin taahhüt edilenden eksik ödendiğini, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş., ... ve ... davanın reddini dilemiş, karşı dava olarak; davacının haketmiş olduğu tüm vekalet ücretinin ödendiğini, avans olarak aldığı bir kısım bedelleri iade borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000, TL’nın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı ile davalılar-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı avukat eldeki davada ödenmeyen vekalet ücreti alacağının davalılardan tahsilini istemekte olup, bu husustaki ihtilafın taraflar arasındaki vekalet akdinden kaynaklandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Dava, 29.9.2011 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibariyle 4077 sayılı yasa yürürlüktedir. 4077 sayılı yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde ise vekalet akdi ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklar Tüketici Yasası kapsamı dışında bulunmaktadır. Öte yandan 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder" hükmü mevcut olup, bu hüküm uyarınca 6502 sayılı yasada düzenlenen vekalet akdi hususunda Tüketici Mahkemesinin görevli olabilmesi için davanın 28.5.2014 tarihinden sonra açılması zorunludur. Eldeki dava 4077 sayılı yasa yürürlükte iken açıldığından davaya bakma görevi dava tarihinde mevcut düzenlemeye göre genel mahkemeye ait olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.