Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2344
Karar No: 2022/4827
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2344 Esas 2022/4827 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı elektrik şirketi, davalılardan birinin kefil olduğu elektrik faturası borcunun ödenmemesi nedeniyle başlattığı takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edilmiştir. İlk derece mahkemesi, davalıların taleplerini reddetmiş ve davalı şirketin itirazını kısmen kabul etmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise bu kararı doğru bulmuştur. Ancak yapılan istinaf başvurusunun esasının değerlendirilmesinin yanlışlığı öne sürülerek kararın gerekçesi değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanunen, kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar temyiz edilememektedir. İİK'nın 67 vd. maddelerine göre itirazın iptali davası açılabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartların mevcut olup olmadığına göre davalıların hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Kararda, HMK'nın 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kanunlar açıkça kararda belirtilmiştir: HMK'nın 362 ve 366 ncı maddeleri, İİK'nın 67 vd. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2022/2344 E.  ,  2022/4827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
    VEK. AV. ...



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılardan şirketin ... numaralı abonesi olduğu ve elektrik tüketiminden kaynaklı borcu bulunduğunu, diğer davalı ...'nin ise bu borcun 1.402.329,96 TL'lik kısmına 17/04/2014 tarihinde imzaladığı taksitlendirme protokolü ile kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine başlattığı takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın davalı şirket açısından tüm takip bedeli, davalı ... için 1.402.329,96 TL üzerinden iptali ve takibin devamına, lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar; davacının takip konusu yaptığı borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca davacının alacağın teminatı olan bonolar için takip başlattığını, dolayısıyla aynı alacağın tahsili için mükerrer takipler yaptığını, ayrıca davalı ...'nin takip konusu borca ilişkin kanuna uygun bir kefaletinin de bulunmadığını savunarak; davanın reddi ile lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; davalı ...'nin kefaletinin TBK’nın kefalet hükümlerine göre şeklen geçersiz olduğu, yapılan takibin taksitlendirme protokolüne dayalı ödenmemiş 4 taksit ve protokol sonrasında elektrik kullanımına dayalı başlatıldığı ve alınan bilirkişi raporunun da denetlemeye elverişli olduğu gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin dosyasına yapmış olduğu itirazın 1.671.214,22 TL asıl alacak, 32.207,93 TL gecikme zammı, 5.797,43 TL gecikme zammı üzerinden hesaplanan KDV olmak üzere toplam 1.709.219,58 TL üzerinden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek davacı şirket yönetim kurulunca belirlenen değişen oranlı gecikme zammı (6183 sayılı yasanın 51.maddesi uyarınca belirlenen oranı geçmemek üzere) ve gecikme zammı tutarı üzerinden %18 KDV uygulanmasına, hükmolunan alacağın %20'si olan 341.843,91 TL icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca davalıların tazminat istemlerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Davacının, davalı şirkete yönelik temyiz istemi yönünden;
    Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde HMK’nın 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
    Dosya içeriğine göre, reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 69.368,22 TL olup bölge adliye mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kalmaktadır. Bu itibarla, davacı tarafın davalı şirkete yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
    2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre, davacının davalı ...'e yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3- Kanun'un açık hükmüne aykırılık yönünden ise;
    İİK'nın 67 vd. maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davasının açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmiş, alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, alacaklının itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması gerekmektedir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu takipte örnek 7 ödeme emrinin davalı ...’ye 25/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz süresinin 04/08/2014 tarihinde dolduğu, davalı ... tarafından ise takibe itiraz edilmediği, icra müdürü tarafından da takibin davalı ... açısından durdurulmadığı anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; davalı ... açısından açılan davada davalı ...'nin takibe itiraz etmemiş olduğu gözetilerek, hukuki yararının bulunmadığı hususunun re’sen gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olup bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/4. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının davalı şirkete yönelik temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının davalı ...'ye yönelik temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi