Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7249
Karar No: 2019/641
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/7249 Esas 2019/641 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün kanun yararına bozma istemi üzerine yapılan ihbarnameyi değerlendirdi ve sanığın üzerinde kimliği olmadığını belirterek isminin .... olduğunu beyan ettiği ancak gerçek kimliğinin saptandığının anlaşılması nedeniyle sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmayacağına ve eylemin kabahat olarak nitelendirilmesi gerektiğine hükmetti. Kanun yararına bozma isteği reddedildi ve kararın gerekçesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi hakkında açıklamalar içeriyor.
11. Ceza Dairesi         2018/7249 E.  ,  2019/641 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.12.2018 tarih ve 2018/12965 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.12.2018 tarih ve KYB-2018/103099 sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ..... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/06/2009 tarihli ve 2008/821 esas, 2009/681 sayılı kararının "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14/06/2016 tarihli ve 2015/2401 esas, 2016/5531 karar sayılı ilamında "....Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır..." şeklinde belirtildiği üzere, sanığın polisler tarafından yakalandığında üzerinde kimliği olmadığını belirterek isminin .... olduğunu beyan ettiği; ancak kollukça yapılan inceleme ve araştırma sonucunda gerçek kimliğinin saptandığının anlaşılması, sanığın karakoldaki ve Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinin de gerçek kimlik bilgilerine göre alınmış olması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmayacağı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi kapsamında idari para cezası yaptırımını gerektiren kabahat olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Kanun yararına bozma, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelenmesinden geçmeksizin kesinleşen hüküm ve kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesi için kabul edilen olağanüstü bir kanun yoludur.
    5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Kanun yararına bozma konusu karar veya hükmün hukuka aykırı olmakla birlikte hukuken geçerli bir karar veya hüküm olması gerekir. Henüz kesinleşmeyen kararlar aleyhine kanun yararına bozma isteminde bulunulamaz.
    Bu bilgi ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Yokluğunda verilen ve sanığın 17.03.2009 tarihli sorgusunda bildirdiği ...... " adresine tebliğe çıkartılan gerekçeli kararın, sanığın bu adreste tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine, aynı adreste 08.07.2009 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin, dosya kapsamına göre sanığa bu adreste daha önce usulüne uygun olarak yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığından usulsüz olduğu cihetle, talebe konu ilamın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve bu haliyle kanun yararına bozma konusu yapılmayacağı anlaşılmakla, ..... 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05.06.2009 tarihli 2008/821 Esas ve 2009/681 Karar sayılı ilamı henüz kesinleşmediğinden, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteminin CMK’nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi