Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21463
Karar No: 2015/20970
Karar Tarihi: 30.11.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21463 Esas 2015/20970 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/21463 E.  ,  2015/20970 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Asıl dava, hak sahibi sıfatıyla davacıya ödenen ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali, davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile yeniden aylık bağlanması; birleşen dava ise, hak sahibine ödenen ölüm aylıklarının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 20.04.2009 tarihinde kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren sigortalı üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle 2011/Nisan ayından itibaren fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davalı Kurumca 26.09.2010-26.08.2011 döneminde yersiz olarak ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının eski eşiyle boşanmalarının muvazaalı olduğu, davalı kurum tespitinin doğru olduğu sonucuna varılarak; davacının eski eşiyle davalı kurumun tespitinden daha önce birlikte yaşadığı yönünde yeterli delil olmadığından, baştan itibaren Kuruma borçlu olmadığı, ancak tespitten sonra ödeme yapılmaması gerektiği gerekçesiyle, davacının yapılan ödemeden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalı Kurum tarafından davacı aleyhine aylık kesme işlemi yerinde olduğundan bu konuda açılan davanın reddine; birleşen dosya hakkında, itirazın iptalinin kabulüne, takibin kaldığı yerden devamına ve icra inkar tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulmuş ise de kurulan hüküm infaza elverişli değildir.
    Mahkemece, davacı ve boşandığı eşinin, davalı kurum denetmen raporunda da tespit edildiği şekilde 2011/Nisan ayından itibaren fiilen birlikte yaşadıkları kabul
    edilmesine göre, hüküm de bu yönde oluşturulmalıdır. Bu sebeple, birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak, bu tarih itabarıyla aylık iptal işlemi tesis edilip, ilgiliye anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun kabul edilerek davacının sorumlu olduğu aylık miktarları buna göre belirlenmeli ve hüküm bu yönde kurulmalıdır.
    Diğer taraftan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibi kız çocuğu konumundaki davalıya yersiz ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin 2. fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür.
    İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden borçlunun, alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."e iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi